Akıncı’nın istifasını bekliyoruz

Akıncı’nın istifasını bekliyoruz

Mustafa Akıncı… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı biliyorduk. Rahmetli Rauf Denktaş’

Türkiye’de işimiz bitti ayrılıyoruz
Emmanuel Macron agitates and destabilizes Europe
Bolivya’nın damarları kesilecek mi?

Mustafa Akıncı… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı biliyorduk. Rahmetli Rauf Denktaş’ın koltuğunda oturduğu için o makamı hak ettiğini düşünüyorduk.

Yanılmışız. Hiç de hak eden biri değilmiş.

Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili öyle bir açıklama yaptı ki, ne İngiliz Kraliçesi öyle konuşur, ne Fransız Cumhurbaşkanı.

Türkiye, terör örgütüyle diplomatik yoldan anlaşmalıymış, diyalog kurulmalıymış. Dökülen su değilmiş, kan döküyormuş. Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında da öyle olmuş.

*

Görüyor musunuz, neler oluyor hayatta?

Bunu da mı duyacaktık?

Kan dökülecek tabii, ayran mı dökelim?

PKK’nın otuz beş yıldır ülkemizde döktüğü nedir, şalgam suyu mu?

Vatan savunmasındayız, futbol maçı veya bilek güreşi yapmıyoruz.

Mustafa Akıncı, derhal o koltuğu boşaltmalı, vakit kaybetmeden istifasını vermelidir.

*

Aklı başında bir kişinin, hele o makamda bulunan birinin böyle bir açıklama yapması, kendi varlığını inkâr etmekten bile ileridir.

Kıbrıs’ın tarihini, yakın zaman önce adada yaşananları unutmuş olabilir mi?

Ya beyninde bir iki damar tıkandı, sağlıklı düşünmesine engel oldu…

Ya ateş suyu içmişti, ne dediğini bilmiyordu…

Yahut içinden bir komünist fışkırdı.

Her durumda orada oturmaya devam edemez.

Etmemeli.

*

Ayrıca soyadını da değiştirmesini tavsiye ederiz.

Bir ‘Akıncı’ böyle konuşamaz.

Böyle konuşan biri, ardından kırk defa özür dilese bile anlamı yok.

Hiç uzatmadan istifa edeceğini umuyoruz.

Yerine kim gelecek diye düşünmek gereksiz.

Adam çok.

*

Meğer biz kimlerle dans ediyormuşuz…

Kıbrıs’ta sadece Rumlarla mücadele etmediğimiz anlaşıldı.

Akıncı’nın bu abuk sabuk açıklamasını “seçim yatırımı” olarak değerlendirenler var.

Eğer öyleyse, durum daha vahim.

Demektir ki böyle konuşunca seçileceğini düşünüyor.

Yazık.

*

Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak, sınır ötesinde güvenli bölge tesis etmek, -mülteci, sığınmacı ya da göçmen hangisini münasip görüyorsanız onu seçelim- ülkemizdeki Suriyelilerin memleketlerine dönmelerini temin etmek, AB ve ABD destekli -PKK, PYD, YPG, SDG hangi ismi seçerseniz seçin- terör örgütünün defterini dürmek maksadıyla yaptığı Barış Pınarı Harekâtına eleştiri getiren ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin teröristlerle masaya oturup diyalog kurmasını tavsiye eden Akıncı’ya bu açıklamaları üzerine Kıbrıs Türkleri oy verecekse, vay hâlimize, vay davamıza…

Rauf Denktaş’ın ve Fazıl Küçük’ün kemikleri sızlamasın mı şimdi?

Kıbrıs harekâtı sırasında adaya giderek savaşan askerlerimize ne söylemeli?

*

Türkiye’yi bölmek, parçalamak ve yok etmek isteyen terör örgütleriyle, onların ensesi kalın patronlarına karşı mücadele etmesi, çapulculara hak ettikleri dersi vermesi, eğer Kıbrıs Türklerini üzüyorsa, dükkânı kapatıp gidelim, yatalım.

Böyle düşünen küçük bir azınlık olabilir ama büyük kesimi haktan yana olacaktır.

*

Eğer Bay Akıncı, seçmen kitlesine yönelik değil de Avrupa ülkeleriyle ABD yöneticilerine şirin görünmek gibi bir maksatla böyle konuşuyorsa, yine üzücüdür.

Onların kendilerine hayrı yok.

Bu durumu hakkıyla tespit edemeyip elin gâvurundan medet uman birinin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en başında bulunmaması gerekir.

Zikredilen ihtimallerin hiç biri gerçeğe uymuyorsa ve Bay Akıncı, PKK’ya sırf Marksist Leninist oldukları için yakınlık hissediyorsa, sonuç yine değişmez. Üzülür, acırız.