Sporcu ücretlerinin vergilendirilmesi tasarısı (3)

Sporcu ücretlerinin vergilendirilmesi tasarısı (3)

Bu yazıda, Meclis gündeminde olan ve bir takım vergisel düzenlemeler getiren torba yasa teklifinin sporcu ücretlerinin vergil

ترامب: الولايات المتحدة لن تسمح لـ'داعش' بالاستيلاء على حقول النفط…
الصين ترفع حجم ناتجها المحلي لأكثر من 13 تريليون دولار
Lebanese c.bank instructs banks to cap interest rates on deposits

Bu yazıda, Meclis gündeminde olan ve bir takım vergisel düzenlemeler getiren torba yasa teklifinin sporcu ücretlerinin vergilendirilmesini içeren 22 ve 36. maddeler değerlendirilecektir.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesi uyarınca sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler ücret olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla sporcuların her ne nam adı altında olursa olsun aldıkları bedel vergilendirme açısından ücrettir.

**

Sporcuların vergilendirmesinin daha önceki tarihsel seyrine baktığımızda, genel anlamda % 15’lik bir vergileme ile 1992 yılından bugüne kadar gelindiğini görürüz.

Geçici 72. madde ile 31/12/2019 tarihine kadar sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerden “Lig usulüne tabi spor dallarında; en üst ligdekiler için % 15, en üst altı ligdekiler için % 10, diğer liglerdekiler için % 5, lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden ise % 5” gelir vergisi tevkifatı yapılır” denilmektedir.

Yeni yasa teklifiyle geçici 72. maddenin uygulama süresi 31.12.2023 tarihine uzatılıyor. Tevkifat oranı ise süper ligde oynayan sporcular için % 15’den % 20’ye çıkartılıyor.

Ayrıca tüm sporcular tarafından elde edilen ücret gelirleri toplamının 103’üncü maddede yer alan tarifenin 4’üncü dilimindeki tutarı aşan (2019 yılı için 500 bin TL) sporcu ücretlerinin de yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilmesi uygulaması getirilmektedir. Tevkifatla kesilen verginin hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi mümkün olacaktır.

**

Yukarıda değinilen yeni yasal düzenlemelerle bu zamana kadar yapılan sporcu vergilendirilmesinde nihai vergi olan % 15 stopaj kesintisi değişecektir. Yeni yasal düzenlemenin kulüplere getireceği yükü sayısal bir örnekle açıklamaya çalışalım.

Örneğin, mevcut durumda, bir süper lig futbolcusu ile yıllık 2.000.000 TL bedel ile anlaşılması durumunda, ödenen ücret net kabul edilir ve brütleştirilerek % 15 stopajı tahakkuk ettirilerek vergi dairesine ödenir. Mevcut durum ile 2.000.000 TL ödenen sporcunun kulübe maliyeti 2.352.941 TL’dir.

Sporcuların vergilendirilmesinde yeni duruma bakıldığında; tasarının 22. maddesi ile % 15 oranındaki vergi % 20’ye çıkarılmaktadır. Örneğini verdiğimiz 2.000.000 liralık sözleşme imzalanan sporcunun vergisi 147.058 TL eklenerek 500.000 TL’ye çıkıyor. Yani, 2.000.000 TL transfer bedeli ödenen bir futbolcunun yeni yasayla maliyeti 2.500.000 TL oluyor.

**

Bu zamana kadar sporculardan yapılan vergi kesintileri nihai vergi idi. Ancak bu tarihten itibaren tasarı mevcut şekli ile kabul edilirse, tevkifat nihai vergilendirme olmaktan çıkmaktadır. 500.000’den fazla gelir elde eden tüm sporcular her yıl gelir vergisi beyannamesi ile beyanname verip 103 madde de yer alan vergi oranları ile vergilendirilip ilave vergisini ödemek yükümlülüğüne girmektedir.

Yukarıdaki örnek üzerinden gidilirse sporcunun yıllık gelir vergisi beyannamesi aşağıdaki gibi olacaktır. 2.000.000 TL’lik transfer gelirine beyanname ile 959.460 TL gelir vergisi tahakkuk edecek (tasarıdaki dilimlere göre hesaplanmış), 500.000 TL stopaj yoluyla ödendiğinden bu meblağ mahsup edilecek ve geri kalan 459.460 TL ilave vergi olarak ödenecektir.

Yani tasarı 2 000.000 TL tutarındaki bir transfer ücreti için 606.519 TL ilave bir vergi yükü getirmektedir. 20 futbolcu için 2.000.000 TL transfer üzerinden ortalama bir hesap yapıldığında 12 milyonu aşan ilave bir vergi yükü ortaya çıkmaktadır.

Bu vergi şahsi (sporcunun ödemesi gereken) bir vergi olmakla birlikte bugüne kadar ki uygulamalar sözleşmelerde bütün bu vergilerinsporcunun kulübüne yüklendiğini görmekteyiz.

**

Türk sporunun geliştirilmesi ve desteklenmesi amaç ve gerekçesi ile 21 Mart 2018 tarihli 7103 sayılı kanun ile 21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna eklenen ek madde ile sporculardan yapılan ücret kesintilerini kulüplere geri ödeme yoluyla amatör spor dallarının gelişimine çok önemli bir destek verilmiştir.

Bu uygulamanın başlaması ile kulüpler hem amatör için hem de diğer branşlar için önemli harcama ve yatırımlara girmişlerdir. 2018 yılında yapılan bir destek ve uygulamanın bir yıl sonra pat diye kaldırılması (yeni yasada 36. madde) yasama kalitesinin sorgulanmasına, devlete ve kanunlara olan güvenin sarsılmasına neden olacaktır.

Kulüplerin sporculardan yapılan kesintinin tamamının geri iadesi devlette ciddi bir vergi kaybına, kulüpler tarafından söz konusu kaynağın etkin kullanılmamasına neden olabilir. Bunun yolu destek ve uygulamayı tamamen kaldırmak değil, olsa olsa uygulamayı ıslah ve rehabilite etmek olmalıdır.

**

Sonuç olarak devletin profesyonel futbol kulüplerini, birçoğu çok büyük borç yükü altındayken (bankalar birliğinin borç yapılandırmasından bunu açık olarak görmek mümkün) yeni yasayla daha yüksek oranlarda vergilendirilmesi adil vergileme babında doğru olsa dazamanlama ve süreç olarak doğru değildir.

Yukarıda basit bir örnekle hesaplamaya çalıştığımız yeni vergi yükün borç içinde yüzen kulüplerin altından kalkması mümkün değildir. Yasayı etkin şekilde uygulamaya koyarsanız kulüpler devletin elinde kalır ve kayyumla (!) yönetilecek hale gelir.

Kanun tasarısının Türk sporunun (özellikle amatör sporun) geliştirilmesine zarar vermeyecek bir boyutta tekrar değerlendirilmesinin gerekliliğini düşünmekteyim.