Ahlaklılık insanın bulunduğu yere, zamana, yaşa veya ortama göre değişmez. Eğer insan işyerinde zali
Ahlaklılık insanın bulunduğu yere, zamana, yaşa veya ortama göre değişmez.
Eğer insan işyerinde zalim, sokakta medeni, evde masumsa bir yerlerde kimliğini gizliyordur.
Üçü bir arada olmaz!
Hangi davranış baskınsa insan odur.
“İnsan ‘ne ise o olmayı’ reddeden tek yaratıktır” derken ne kadar da haklıydı Albert Camus.
Özünü tanımaya uğraşmayan, insanca yaşamayı zor gören, hayvani özellikleriyle yaşamayı tercih eden, tembellikte huzur(!) bulan, yetenekleri ve kabiliyetleriyle kolay ve huzurlu yaşamayı reddederek sürekli arıza çıkaran yeryüzündeki iki ayaklı tek canlı varlık insandır.
**
Küresel ekonomide artık nadir bulunan iş ahlakına yönelik sorunlar hakkında duyarlılık oluşturmak ve bu sorunları aşmak için neler yapılabileceğine yönelik öneri ve çözümler sunmak için bir şeyler yapmaya çalışan Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) geçen hafta uzmanları bir araya getirdi
Önceki yıllarda iş ahlakı eğitimi, üretimde iş ahlakı ve kamuda iş ahlakı temalarıyla yapılan zirvenin bu yıl dördüncüsü iş ahlakı, hukuk ve adalet ilişkisi temasıyla gerçekleştirildi.
**
Zirvede öne çıkan tespit ve önerilerde neler var, kısaltarak birlikte bakalım:
1. Hukuk ve adaletin olmadığı yerde iş ahlakı ilk kaybolan değerdir.
2. İşletmelerde sorunların çözümünde dürüstlükten taviz verilmemelidir.
3. İş dünyasında, iş ahlakı ile ilgili hukuk desteği yetersizdir.
Yaptırım olmadığı zaman, ahlaki davranışlar keyfiyet içerisinde kalmakta ve yeterli karşılığı bulunmamaktadır.
4. İş ahlakı, hukuk ve adalet temelinde gelişen girişimcilik ülkelerin refahı ve kalkınması için büyük öneme sahiptir ve teşvik edilmelidir.
5. Ticari ve sınai hayatta ahlak kurallarının referans alınması, sorunları daha ortaya çıkmadan önleyecek, tüm tarafların yararınadır.
6. Ahlak, ticareti besleyen ve üretimi verimli kılan bir niteliğe sahip olduğu için, ‘piyasada tutunmak’ hem üretimde hem de pazarlamada dürüstlüklemümkündür.
İş ahlakını bir yaşam biçimi olarak benimseyen ve iş ahlakı ilkelerine önem veren toplumlar ekonomik kaynaklarını daha etkili ve verimli kullanmaktadır.
7. Ahlak ile hukuk yan yanadır.
Bu yüzden sözleşmelere uymak ve gereğini yapmak sadece hukuki değil, aynı zamanda ahlaki de bir sorumluluktur.
8. İş dünyasında kamu ve özel sektör kuruluşları ve STK’lar insan haklarını korumakla ve buna saygı göstermekle yükümlüdür.
9. İşletmelerin gönüllülük esasına dayalı sosyal sorumluluk faaliyetlerinin yapılış amacı ve şekli iş ahlakına ve hukuka uygun olmalıdır.
10. Vatandaşın hak araması için geliştirilen CİMER ve Kamu Denetçiliği gibi sistem ve kurumların varlığı önemli olup daha da etkin çalışması sağlanmalıdır.
11. Modern kapitalist sistemin mevcut işleyişi, iş ahlakı, hukuk ve adalet ilişkisini bozmakta ve bu konularda önemli sorunlar doğurmaktadır.
İnsanın insanla, insanın çevreyle ve insanın mutlak yaratıcıylauyum içinde varlığını sürdürmesine imkan veren bir iş ortamı oluşturulması gerekmektedir.
12. Küresel düzeyde BM ve benzeri kuruluşlar tarafından oluşturulan İş dünyasında insan haklarını düzenleme ve geliştirmeye yönelik rehber ilkelerin ve sözleşmelerin bağlayıcılığı ve yaptırım gücünün artırılmalıdır.
13. Hukuka uygun olan bir şey ahlaka uygun olmayabilir, bu yüzden vicdan önemlidir.
Ahlak, piyasa iradesinin üzerinde bir vicdan iradesinin oluşmasını sağlayan güçlü bir dayanaktır.
14. Üretici, tüketici ve toplumun memnuniyetini ve haklarını tesis eden bir iş yapma anlayışının yerleştirilip yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Bu bağlamda iş dünyasının ahlaki ilkeler temelinde yeniden yapılandırılması önem arz etmektedir.
15. Özel sektör ve kamuda iş ahlakının yaygınlaşması için, tüm çalışma alanlarında iş ahlakı ilkelerini temel alan bir anlayışın geliştirilmesi ve kurumsal yapıların oluşturulması gerekmektedir.
16. Ahlaki ilkeler eskiden beri var olan ve sosyal düzeni ve adaletisağlayan bir niteliğe sahiptir ve bu topraklarda başarıyla uygulanmıştır.
Ahilik zengin ile fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, halk ile devlet arasında iyi ve sağlam ilişkiler kurulmasını sağlamış, hem üretimi hem sosyal düzeni tesis etmiştir.
Ahilik sisteminden bugüne yönelik uygulamalarının geliştirilebileceği çalışmalar yapılmalıdır.