Geçen gün HaberTürk yayınına katılan, bazı derinlikli fikirlerine katıldığım bir akademisyen,
Geçen gün HaberTürk yayınına katılan, bazı derinlikli fikirlerine katıldığım bir akademisyen, “AK Parti’nin 2002’den beri çözümleyemediği ve Türkiye’yi seçime sürükleyen dört konu var” buyurdu.
Bunun sonucunda da 2020’nin sonu 2021’in başında erken seçim beklediğini söyledi.
Akademisyen dört dedi ama, ne hikmetse üç konu saydı: 1. Suriyeli mülteciler… 2. İşsizlik ve hayat pahalılığı… 3. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yönetim şekli…
Konu yeni, ancak yaklaşım çok tanıdık. “IMF gelecek”, “Dolar 10 TL olacak” , “Cari açık fazla veriyor ama bu uzun sürmez” diyenlerden pek bir farkı yok…
Aslında bu açıklamaları yapanlar bir araya gelip Yanılmaktan Bıkmayanlar Kulübü’nü (YBK) kursalar da biz de bu kulübe üye olanları baştan tanısak… Böylece onları dinleme zahmetine girip de zaman kaybetmesek…
Böyle erken seçim rüyaları görenlerin sayısı hiç de az değil… Aç tavuk kendini buğday ambarında zannedermiş…
Onlarında sonu ekonomiyle ilgili şeamet tellallığına girişenler gibi olacaktır. “Dolar 10 TL olacak” diyenlerin bu aralar sesini duyan var mı? Pek sanmıyoruz. Çünkü ekonomi cephesinde haberler hiç de fena değil…
Dolarda stabilizasyon yakalandı, faizler düşüşe geçti… Fitch, Türkiye’nin kredi notunu ‘negatif’ten ‘durağan’a çevirdi…. Moody’s’in Türkiye ekonomisinin toparlandığına yönelik açıklaması piyasalara yansımaya başladı. Borsa İstanbul (BİST) Mart 2018’den bu yana en yüksek seviyesi olan 107.128 puana çıktı.
Çok iyi, çok hayırlı gelişmeler bunlar, öyle değil mi?
Ancak şeamet tellalları bu gelişmeler karşısında ‘üç maymun’u oynuyorlar. Borsa 93.987 seviyesindeyken “Türkiye battı, gelecek karanlık, yandık bittik” diye ortalığı ateşe verenler, yüzde 14’lük artışla 107 bin puanın üstüne çıkan BİST hakkında tek kelime etmiyorlar…
Hazine ve Maliye Bakanı, “önce dengelenme, ardından disiplin, en sonunda değişim” dediğinde burun kıvıranlar, ne demek istediğini belki şimdi anlamışlardır.