Ohri’de muhteşem bir eser: Ali Paşa Camii

Ohri’de muhteşem bir eser: Ali Paşa Camii

Dünyanın en büyük mimarı şüphesiz Mimar Sinan. 1490’da Kayseri Ağırnas’da dünyaya gelen

Russian president arrives in UAE amid regional tour
Mardin'de gözaltına alınan 3 HDP'li eski belediye başkanı tutuklandı
Bakan Çavuşoğlu BBC’ye konuştu: Rusya YPG'yi Suriye ordusu eşliğinde…

Dünyanın en büyük mimarı şüphesiz Mimar Sinan. 1490’da Kayseri Ağırnas’da dünyaya gelen Sinan, 17 Temmuz 1588’de İstanbul’da vefat etti.

Aradan geçen yüzlerce yıla rağmen geçilemedi. Yaptığı eserler, bugün de dünyanın en muhteşem anıtları.

Döneminde diğer mimarların onu çok kıskandığı, zaman zaman arkasından eleştirdikleri bilinmektedir.

Kanuni Sultan Süleyman dedikodulardan rahatsız olur. Bir gün bütün büyük mimarları toplar. İçlerinde Mimar Sinan da vardır.

Ortada birkaç tene küçük bilye bulunmaktadır. Sinan’ı çekiştirenlere sorar.

“Şu bilyeleri üst üste dizin.”

Ne kadar uğraşsalar da yapamazlar. Sultan, Mimar Sinan’dan aynı işi yapmasını ister.

“Sıra sende Sinan. Şu bilyeleri üst üste diz bakalım.”

Koca Mimar, parmağındaki yüzüğü çıkarıp yere bırakır. Üstüne bir bilye koyar. Sonra aynı şekilde devam eder. Bir yüzük, bir bilye. Bir yüzük, bir bilye daha… Bütün bilyeler üst üste dizilmiş; küçük, sevimli ve zekâ ürünü bir sütun oluşmuştur.

Kıskanç mimarlar itiraz eder.

“Bunu biz de yapardık sultanım.”

Kanuni gülerek cevap verir: “Yapsaydınız. Niye yapmadınız? Sinan’dan sonra değil, önce düşünmeliydiniz. Şimdi yapsanız bile ancak onun taklidini yapmış olursunuz.”

*

Kuzey Makedonya’nın Ohri şehrinde 1573 yılında Süleyman Paşa tarafından inşa ettirilen Ali Paşa Camii’nin bir kısmı 1823 yılında yıkıldı. Belgrad veziri olan Maraşlı Ali Paşa tarafından onarıldı.

(Kayıtlarda ilk mimarının kim olduğuna rastlayamadık ancak Koca Sinan olma ihtimali yüksek.)

Kısa süre sonra Osmanlı için Balkanlar’da sıkıntılı dönem başladı.

1912 yılında Bulgar milisler tarafından minare yıkıldı.

Minarenin yeniden yapılması için 2015’te iş birliği protokolü imzalandı. 14 Haziran 2016’da Kuzey Makedonya Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nca onaylandı.

Restorasyon çalışmalarına 22 Mart 2017 itibarıyla başlandı. Vakıf eseri olan caminin yıkılan 32,5 metrelik minaresi Vakıflar Genel Müdürlüğü ve TİKA tarafından inşa edildi.

*

Ancak bu pek de kolay olmadı.

K. Makedonya’da Osmanlı döneminden kalan pek çok mimari eserden bir kısmı UNESCO tarafından koruma altına alınmasına rağmen, bazı gayrimüslim gruplar, 32 metre yüksekliğinde yapılması planlanan minareden rahatsızlıklarını ileri sürmüş ve bu yükseklikte bir minarenin, “Şehrin Hristiyan dokusuna zarar vereceğini” iddia etmişti.

Cami inşaatının durdurulması için defalarca protestolar düzenlendi. “Ohri Mekke’ye dönüşmesin” sloganları atıldı.

Bilmiyorlar ki herhangi bir şehir Mekke’ye dönüşmez.

Bu anlayıştan, hoşgörüden ve azınlık haklarını idrakten yoksun oldukları için şantiyeye inşaat malzemesi girişi engellenmek istediler.

Savcılık talimatıyla, emniyet güçleri tarafından malzeme girişi yasaklandı.

Ohri’deki Müslümanlar yılmadı, minare taşlarını geceleri elle taşıdılar ve inşaat tamamlandı.

*

Ohrili Türkler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazdı.

Mektupta, restorasyon süreci sırasında, basın ve bazı Hıristiyanlar tarafından protesto ve “nefret söylemleri” ile karşı karşıya kaldıklarını savunarak “Bu süreçte Kuzey Makedonya Cumhuriyeti İslam Birliği tarafından gerekli destek verilmemesine rağmen Müslüman halkın dik duruşu ile minarenin inşaatı çok şükür gerektiği gibi tamamlanmıştır” ifadelerini kullandı.

107 yıl sonra tekrar minaresine kavuşan ve son derece orijinal bir kubbesi bulunan camiin açılışı yapıldı.

*

Mektupta dile getirilen taleplerden önemli bir husus ise, dil konusuydu.

“Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nde pek çok camide Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından atanan ve görevini layıkıyla gerçekleştiren imamlarımız mevcuttur.

Arzu ettiğimiz diğer önemli husus, din kardeşlerimize hoşgörü, sevgi, saygı ve İslam dinini Türkçe anlatacak değerli imamların atanmasıdır. Görev yapacak imamın hem Türkçe hem de Arnavutça dillerine hâkim olması ve her iki dilde vaaz etmesini istemekteyiz. Makedonya’da bu tarz iki hatta üç dilde vaaz tutulan pek çok emsal cami mevcuttur.”

Bu talebin olumlu karşılandığını ve hutbenin iki dilde verileceğini memnuniyetle öğrendik.

Hayırlı olsun.