Ergin Aslan: Tutunmak

Ergin Aslan: Tutunmak

Beşiktaş hem lige hem Avrupa'ya öyle bir girdi ki, bu durum hiçbirimizin şahitlik etmedigi bir şeydi. Yönetimsel

Former China energy administration chief Bekri jailed for life: court
Kremlin: Putin, Ocak ayında Türkiye’yi ziyaret edecek
Lübnan'da kriz büyüyor: Temel ihtiyaç maddeleri tükenmek üzere

Beşiktaş hem lige hem Avrupa’ya öyle bir girdi ki, bu durum hiçbirimizin şahitlik etmedigi bir şeydi. Yönetimsel boşluk, ödeme sıkıntısı, sakatlıklar vs. gibi bir sürü etken vardı elbette ancak bunların hiçbiri Beşiktaş’ın bu kadar uzun süre galibiyet alamamasına gerekçe olmamalıydı. Bu süreçte Fikret Orman’ın yalnız başına bıraktığı Abdullah Avcı’ya yöneldi bütün eleştiriler. Ben de eleştirdim, çok ağır eleştirdim. Hoca’ya istifa soruları geldi, tutundu; istifa tezahüratları geldi, tutundu; eleştirinin en şiddetli dönemlerinde bile metanetli durdu, “halledeceğiz” dedi, tutundu.

Gelinen noktada, kendisinin de söylediği gibi, oyuna dair eleştirilerden, taraftarın “Bir dakika, Burası Beşiktaş” demesinden pay çıkardığı görüldü. Yani mesele; “Dün neler söylüyordunuz, şimdi tam tersini söylüyorsunuz” meselesi degil. Belki o eleştiriler olmasa, Hoca; oyun, oyun formati ve tercihler konusunda ısrarlarına devam edecek, bu hikaye tatsız bir şekilde bitecekti. Dolayısıyla dünyanın her yerinde Beşiktaş gibi hedef takımlarının öyle bir lig başlangıcı ağır eleştiri alır. Avcı’nın seslere kulak vermesi, değişime, gelişime ve dinamiklere ayak uydurmaya açık olması, gece gündüz çalışması ve işin sonunda el birliğiyle gelinen güzel bir nokta var. El birliğiyle diyorum, çünkü süreçte, en az Abdullah Avcı kadar Başkan Ahmet Nur Çebi ve arkadaşlarının payı var. Dünyada en önemli şeylerden birisi güvendir. Takıma, taraftara ve teknik heyete bunu hissettiren bir süreç geçiriyor Çebi.

Elbette henuz kazanılmış bir şey yok. Elbette lig uzun bir maraton, elbette 3-5 hafta sonra yine başka şeylerin konuşulması mümkün. Ancak artık herkes şunu biliyor; Beşiktaş’ın inanan, tutunan, çok çalışan, iyi bir teknik direktörü; gecesini gündüzüne katan ve bütün iyi niyetiyle kulübü bu buhrandan çıkarmaya çalışan bir başkanı; her şeyden önemlisi hocasını, futbolcusunu ve yönetimini sahiplenmiş bir taraftarı var… Bu sinerji devam ederse, bu yolun sonu iyi bir yere çıkar; ama bugün, ama yarın…