Zulme rıza zulümdür

Arsenal’in Türk asıllı yıldız oyuncusu Mesut Özil, Doğu Türkistan’da yaşanan zulme ve bir&cce

Kitap Günleri’nde ziyaretçi rekoru
Yeni yıl öncesi indirim uyarısı: İki katına çıkarıp yüzde 50 düşürüyorlar
Aksaray'da yolcu otobüsünün devrildi

Arsenal’in Türk asıllı yıldız oyuncusu Mesut Özil, Doğu Türkistan’da yaşanan zulme ve birçok ülkenin sessiz kalmasına tepki gösterdi. Mesut Özil, sosyal medya hesabından Çin’in Doğu Türkistan’a yaptığı zulme dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Yıldız oyuncunun yaptığı paylaşım şöyle: “Ey Doğu Türkistan… Ümmetin kanayan yarası… Eziyetlere direnen Mücahid ve Mücahideler topluluğu… Zorla İslam’dan uzaklaştırmaya çalışanlara karşı tek başına mücadele veren şanlı mü’minler… Kuran’lar yakılıyor… Camiler kapatılıyor… Medreseler yasaklanıyor… Din alimleri birer birer öldürülüyor… Erkek kardeşler zorla kamplara sokuluyor… Onların yerine Çinli erkekler ailelerine yerleştiriliyor… Tüm bunlara rağmen… Ümmeti Muhammed suskun… Sesi çıkmıyor… Müslümanlar sahiplenmiyor… Bilmezler mi ki, zulme rıza zulümdür… Hz. Ali ne güzel demiş; ‘Zulme engel olamıyorsanız, onu herkese duyurun!’ Batı medyası ve devletlerinde dahi bu olaylar haftalardır, aylardır gündemde iken Müslüman ülkeler ve medyaları nerede? Bilmezler mi ki, zulmün olduğu yerde tarafsızlık, namussuzluktur… Bilmezler mi ki, yıllar sonra oradaki kardeşlerimizin bu acı günlere dair hatırlayacakları zalimlerin işkenceleri değil, biz Müslüman kardeşlerin sessizliği olacaktır. Ya Rabbi, Doğu Türkistan’daki kardeşlerimize yardım eyle… Şüphesiz ki, Allah; tuzak kuranların en hayırlısıdır…”

Mustafa Cengiz’den TFF’ye tepki: Katil kim?

Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı’nda değişiklik yaparak 2019-20 sezonu için kulüplerin harcama limitlerindeki kabul edilebilir sapma tutarını yüzde 30’dan yüzde 40’a yükseltmesi kararıyla ilgili Mustafa Cengiz açıklamalarda bulundu. Cengiz, harcama limitlerindeki artış kararınını nasıl öğrendiğini ve bu konudaki düşüncelerini şöyle ifade etti;”Biz limitler içindeyiz””Şimdi bu çok enteresan. Ben bunu gece havaalanında haberlerde gördüm. Daha sonra salı günü bazı federasyon yetkilileriyle konuştum, istişare ettim. Orada kurul bir karar alıyor. Federasyon Yönetim Kurulu diyor ki; kulüplerden ve onların temsilcisi Kulüpler Birliği’nden alınacak yazı doğrultusunda, daha önce istişare etmişler de ben orada yoktum. Toplantılara katılmadım. İlk defa yeni yönetim için katıldım. Orada bir görüşülmüş, karar alınmış, artırılsın diye. Artıralım denmiş, çünkü birden bire devreye girdi. Bu konuşulmuş fakat karar alınmamış. Bu nedenle Kulüpler Birliği’ne tekrar soruyorlar ve gece de artış kararı çıkıyor. Yönetim kurulu toplanıyor, Kulüpler Birliği’nden gelecek yazı bekleniyor. Bu arada karar çıkıyor. Ne olması gerekir. Resmi yazının gelmiş olması gerekir değil mi? Yani TFF ciddi bir kurum. Oysa Kulüpler Birliği’nden gelen yazı salı günü sabah 9 suları. Saati, her şeyi var. Bu bizi çok şaşırttı. Yani siz yönetim kurulu olarak karar alıyorsunuz, bütün yönetim öyle biliyor. Ama siz gece kiminle nasıl bir telefon görüşmesi yaptınız, bu görüşmeye istinaden bütün takımları etkileyecek, bazı takımları zor durumda bırakacak bir karar alıyorsunuz. Şimdi burada cinayet romanlarındaki gibi soruyoruz. Katil kim? Bundan yararlanan kim. Biz açıkladık, biz limitler içindeyiz. Lisanslamaya 2 türlü bakılıyor. Biz Şampiyonlar Ligi’nde varız. Beşiktaş, Trabzonspor, Başakşehir de Avrupa Ligi’ndeler. Bizim burada 2019 verilerine göre UEFA’sız harcama limitimiz 368 milyon. Bizim UEFA’dan da gelirimiz oluyor. Toplam limitimiz 474 milyon. 120 milyon TL, UEFA’nın kabul edilebilir geliri konuyor. Bizim takım harcama limitimiz 496 milyon. Bu 474 milyona yüzde 30 koyduğunuz zaman 616 milyon yapar. Biz 616 milyon değil, 496 milyon harcamışız. Bizim daha 136 milyon TL sapma hakkımız var. Yani biz Ocak ayında 116 milyonluk daha harcama yapabiliriz. Ancak yapmayız, merak etmeyin. O anlamda söylemiyorum, çünkü zaten paramız yok. Biz parayı, sihirbazı olmaya çalışarak kullanıyoruz. 1 kuruşun peşine düşüyoruz. Tabi her şeyi yüzde yüz kontrol etmemiz mümkün değil. Öyle bir dünya, öyle bir maliye yok. TFF’den gelen yazı meydanda. Gelen yazıda takım harcama limitinin içinde kaldığınız tespit edilmiştir. Tarih 28.11.2019. Şimdi; 40, 50, 60 bizi hiç etkilemiyor. Bizim bununla ilgimiz yok. Trabzonspor da haklı bir tepki veriyor. Siz bana bunu dayattınız, hatta Haziran ayında çıktı, transfer sezonu neredeyse bitmiş. Buna rağmen insanlar, kulüpler bir şey demedi. Peki dedi. Çünkü kendini de disipline etmek istiyor. Türk futbolunda yıllardır ne söyleniyor; kalitesiz, basiretsiz, vizyonsuz yönetimler. Yani yönetimler için kötü sözler söyleniyor. O zaman bunları disipline etmek gerek. Oyun oynanırken, bu kuralı birden bire değiştirirseniz hem de dediğim gibi resmi yazıyı beklemeden değiştirirseniz biz burada dururuz. Bundan kim yararlanıyor? Antalyaspor açıklama yaptı ki en az limit Antalya’da, ‘ben değil’ dedi. Beşiktaş açıklama yaptı, Kasımpaşa da. Biz de şaşırdık. Kim? Ben kimseyi suçlamıyorum, 18 takım var Süper Lig’de.””Neden yüzde 40’a çıkardınız”TFF’nin harcama limitleri içinde olduklarını sözlerine ekleyen Cengiz, “Bize karşı ortalığı yangın yerine çevirip, ayağa kaldıranlar nerede?” derken, şunları söyledi;”Biz UEFA’da 10 milyon euro zarar edebilirdik ancak tam tersine kara geçtik. Onun için örnek gösteriyorum. İnşallah devam eder. Buna rağmen biz limit içinde kaldığımız halde Cenevre’de UEFA’da, Ankara’da devlet dairelerinde sürekli şikayet ediliyoruz. ‘Galatasaray Diagne’yi aldı, paraları bastı harcadı. Galatasaray Falcao’yu aldı paraları harcadı’ deniliyor ve bunu da sürekli söyleyenler var. İsim vermek istemiyorum. Peki ben söylüyorum; biz TFF’nin harcama limitleri içindeyiz. Biz UEFA’da da yapılandırma anlaşmasının içindeyiz. Peki bize karşı ortalığı yangın yerine çevirip, ayağa kaldıranlar nerede. Galatasaray’a karşı ortalığı ayağa kaldıranlara soruyorum, neden yüzde 40’a çıkardınız? Daha bizim 116 milyon harcama limitimiz var.””Altyapıdan önce üst yapıyı düzenlememiz gerek”Transfer harcamalarına dikkat ettiklerinin altını çizen Cengiz, “Bugün üst sıralardaki takımlarımızda çok değerli Türk oyuncular var. Bunlar altyapılardan çıktı. Bizde de var. Biz son maça 15 kişiyle gittik. İki oyuncu U19 maçında oynadılar, sonra yedek kulübesindelerdi. 18 kişilik kadroyu sakatlıklardan dolayı dolduramadık. Kimse bunları görmüyor. Ancak mazeret değil. Ben bunları mazeret olarak görmüyorum. Biz futbolculara bonservis de vermedik, yıllık ücret de dünya çapında olan 1-2 oyuncu dışında vermedik. Marcao olsun, diğer oyuncular olsun yüksek olmayan ücretlere oynuyorlar. Belli bir maliyet içinde futbolcu ücret ödemelerini de en iyi hale getireceğiz. Bonservis bedeli yerine ödemek yerine bu yüzde 10 sapmayla futbolcuların gitmemesini istiyoruz. Ben bütün kulüplerin disipline edilmesinden yanayım, Galatasaray da dahil. Günü kurtarmak, benden sonra tufan gelecek yönetimlere yük bindirmek o takıma, kulübe zarar verir. Herkes altyapı diyor ama bizim altyapıdan önce üst yapıyı düzenlememiz gerek. Üst yapı da yönetimseldir. Yönetimleri düzeltmek gerek. Bu konuda zorunlu düzenlemeler geliyor” dedi.(TFF-Fenerbahçe görüşmesi) “Ben yarışan taraf olarak rahatsız olurum”Sarı-kırmızılı başkan Mustafa Cengiz son olarak, TFF Başkanı Nihat Özdemir, MHK Başkanı Zekeriya Alp, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Semih Özsoy’un bir araya gelmesini değerlendirdi.Cengiz, şunları söyledi;”TFF Başkanı ve yöneticileri, kulüp başkanları ve yöneticileriyle görüşebilir, bir araya gelebilir. Bu gayet normal. Hem bilgi alışverişi hem de güven açısından aklımıza hiçbir şey gelmez. Benim aklıma hiçbir şey gelmez. Biz Nihat Bey ile oturduk. Kendisi de geldi buraya, biz de gittik hayırlı olsun diye, konuştuk herkesin huzurunda. Hiçbir sorun yok ama resmi olmayan bir makamda, TFF ya da MHK’nin resmi olmayan bir odasında özel bir büroda siz TFF Başkanı, hem de mensubu olduğunuz eski bir ikinci başkan iken, bir kulüp başkanı ve ikinci başkanıyla görüşebilirsiniz, tamam. Biz iyi niyetli bakıyoruz ama oraya MHK Başkanı da gelip katılırsa, bir iddiaya göre başkan yardımcısının da geldiği söyleniyor. 2.5 saat bir konuşma yaparlarsa ben yarışan bir taraf olarak bundan rahatsız olurum.”