konuyu tahlil ederken bazı bilinen gerçekleri tekrarlamak uygun olacaktır. malumlardan birisi, kadınların erkeğe nazar
konuyu tahlil ederken bazı bilinen gerçekleri tekrarlamak uygun olacaktır. malumlardan birisi, kadınların erkeğe nazaran daha duygusal bir varlık olduğu hususudur. bir kavgaya, bir münakaşaya tutuşan kadın, hesap ve tedbir düşünmekten ziyade duygularının sevk ettiği istikamette davranmaya çalışır. bu sebeple her zaman erkekte göremediğimiz samimiyeti kadında bulabiliriz. kadın, kendini haklı gördüğü zaman öfkesini ve haklılığını izhar etmekten çekinmez. eş, baba, evlat konumundaki erkek, onun bu tavrı karşısında kendini müdafaa etmek ihtiyacını hissedebilir. münakaşa esnasında kadının duygusallığından etkilenmediğini söyleyemeyiz. kadın duygusallığına erkeklerin verdiği cevap; sahip oldukları zeka, tedbir, müsamaha, şefkat ve merhamet derecelerine göre tezahür edecektir.
bu açıklamalardan sonra şimdi size meşhur romalı çiçero’nun bir sözünü nakledeceğim. şöyle diyor;
susmak suretiyle haksız çıkan bir kadın görülmemiştir. bir başka ifadeyle söylersek: sessiz kalan, cevap vermeyen, konuşmayan bir kadın daima haklıdır.
baba, hayat arkadaşı, evlat olarak sorumluluk taşıyan erkeklerin, realist düşünecek olursak, yüklendikleri vazifelerin hafif bulunduğunu söylemek kolay değildir. bu sebeple evin annesi, anneannesi, kızı, babanın eşi olarak ailede mevki sahibi olan kadınların; büyükbaba, baba, oğul, amca-dayı, yeğen gibi isimler taşıyan erkeklerin görevlerine yardımcı olmak gibi bir sorumluluk sahibi olduklarına şüphe yoktur.
aile üyesi kadınlarımızın bu sorumlulukları doğrultusunda anlayışlı, müşfik ve aktif davranmaları gerekir. nasıl ki, kadın elinin değdiği evin, mutfağın düzeni, aile fertlerinin giyim- kuşamı yolunda bulunursa, aile fertlerinin mutluluğu da büyük ölçüde aile kadınlarının basireti, sünneti, çalışkanlığı ve şefkati sayesinde temin edilir. bu mevzuda büyük peygamberimizin mübarek bir sözünü de hatırlayacak olursak; kadın-erkek her iki tarafa düşen vazifeleri beraberce tayin etmiş oluruz.
sevgili peygamberimiz buyuruyor ki: kadınlar, âdem aleyhisselâm’ın eğe kemiğinden yaratılmıştır. onları sıkmayalım, zorlarsak kırılırlar. onları idare ediverelim, hoş görelim.
sevgili okuyucularım; zannediyorum şurada üç-beş cümle ile kadın-erkek her iki âleme mensup varlıkların mesuliyeti ve vazifelerini hülasa etmeye çalıştık. iki taraf da kendilerine düşen görevleri daima göz önünde bulundururlarsa sükûnetin, barışın, mutluluğun yolunu, birbirlerini desteklemenin faziletini sürekli bir şekilde idrak edeceklerdir.
kadın-erkek; bir elmanın birbirini tamamlayan iki yarısı olduklarını fark ederlerse, hayata bu şuurla devam ederlerse dünyada ve ahirette hiç şüphesiz selâmete ereceklerdir. rabbimiz, hepimizi selâmet yolcusu olmaya muvaffak eylesin!..