Bir anne-babanın çocuğuna karşı görevlerinden birisi de ona güzel isim vermektir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.),
Bir anne-babanın çocuğuna karşı görevlerinden birisi de ona güzel isim vermektir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), bir hadisinde insanların kıyamet günü isimleri ile çağrılacağını belirterek “Çocuklarınıza güzel isim koyunuz.” (Ebû Davud, Edeb, 69) buyurmuştur.
ÇOCUKLARA ALLAH’IN İSİMLERİ KOYULUR MU?
Çocuklara Allah’ın isimlerini vermeye gelince, hemen belirtmek gerekir ki Allah’a has isimler aynı lafızla çocuklara verilmemelidir. Şayet çocuklara Allah’ı hatırlatacak isimler verilecekse başına “kul” anlamına gelen “abd” kelimesi eklenerek “Abdullah” (Allah’ın kulu), “Abdurrahman”(Rahman’ın kulu), “Abdurrahim”(Rahim’in kulu), “Abdülkâdir”(Kâdir’in kulu) gibi isimler verilmelidir.
Allah Teala’nın “esma-i hüsna”sından “Kerim, Latif, Rauf…” gibi isimler ise Allah’ın dışında kulların da vasıflandığı müşterek isimler olduğundan Allah’a has olmayan bu isimler çocuklara ad olarak verilebilir. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 598)
Allah’ın 99 ismi nelerdir?
Hz. Peygamber (s.a.s) bir hadislerinde, Yüce Allah’ın 99 isminden söz ederek bu isimleri sayan ve ezberleyen kimselerin cennete gireceğini haber vermiştir (Buhârî, Da‘avât, 68; Tevhîd, 12; Müslim, Zikr, 2; Tirmizî, Da‘avât, 82). Hadislerde geçen “saymak” (ihsâ) ve “ezberlemek” (hıfz) ile maksat Allah’ı güzel isimleriyle tanımak ve O’na iman, ibadet ve itaat etmektir.Allah’ın isimleri 99 ile sınırlı olmayıp bunların dışında başka isimleri de vardır. Söz konusu hadiste 99 sayısının zikredilmesi, sınırlama anlamında değil, bu isimlerin Allah’ın en meşhur isimleri olması sebebiyledir.Tirmizî ve İbn Mâce’nin rivayet ettikleri hadiste bu doksan dokuz isim tek tek sayılmıştır (Tirmizî, Da‘avât, 87; İbn Mâce, Duâ, 10).ALLAH’IN 99 İSMİ VE MANASIBu isimler şunlardır:Allah, Rahman (esirgeyen), Rahim (bağışlayan), Melik (buyrukları tutulan), Kuddus (noksanlıklardan arınmış), Selam (yarattıklarını selamette kılan), Mü’min (inananları güvenlikte kılan), Müheymin (hükmü altına alan), Aziz (ulu, galip), Cebbar (dilediğini zorla yaptırma gücüne sahip olan), Mütekebbir (yegane büyük), Halik (yaratıcı), Bari (eksiksiz yaratan), Musavvir (her şeye şekil veren), Gaffar (günahları örtücü, mağfireti bol), Kahhar (isyankarları kahreden), Vehhab (karşılıksız veren), Rezzak (rızıklandıran), Fettah (hayır kapılarını açan), Alim (her şeyi bilen), Kabız (daraltma gücüne sahip, ruhları kabzeden, can alan), Basıt (rızkı genişleten, ömürleri uzatan), Hafıd (kafirleri alçaltan), Rafi` (müminleri yükselten), Muizz (yücelten, aziz kılan), Müzill (değersiz kılan), Semi` (işiten), Basir (gören), Hakem (hükmedici, iyiyi kötüden ayırt edici), Adl (adaletli), Latif (kullarına lütfeden), Habir (her şeyden haberdar), Halim (yumuşaklık sahibi), Azim (azametli olan), Gafur (çok affedici), Şekur (az amele bile çok sevap veren), Ali (yüce, yüceltici), Kebir (büyük), Hafiz (koruyucu), Mugît (bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren), Hasib (hesaba çeken), Celil (yücelik sıfatları bulunan), Kerim (çok cömert), Rakib (gözeten), Mücib (duaları kabul eden), Vasi` (ilmi ve rahmeti geniş), Hakim (hikmet sahibi), Vedud (müminleri seven), Mecid (şerefi yüksek), Bais (öldükten sonra dirilten ve peygamber gönderen), Şehid (her şeye şahit olan), Hak (hakkın kendisi), Vekil (kulların işlerini yerine getiren), Kavi (güçlü, kuvvetli), Metin (güçlü, kudretli), Veli (müminlere dost ve yardımcı), Hamid (övgüye layık), Muhsi (her şeyi sayan, bilen), Mübdi‘ (her şeyi yokluktan çıkaran), Muid (öldürüp yeniden dirilten), Muhyi (hayat veren, dirilten), Mümit (öldüren), Hayy (diri), Kayyum (her şeyi ayakta tutan), Vacid (istediğini istediği anda bulan), Macid (şanı yüce ve keremi çok), Vahid (bir), Samed (muhtaç olmayan), Kadir (kudret sahibi), Muktedir (her şeye gücü yeten), Mukaddim (istediğini öne alan), Muahhir (geri bırakan), Evvel (başlangıcı olmayan), Ahir (sonu olmayan), Zahir (varlığı açık olan), Batın (zat ve mahiyeti gizli olan), Vali (sahip), Müteali (noksanlıklardan yüce), Berr (iyiliği çok), Tevvab (tövbeleri kabul edici), Müntakim (asilerden intikam alan), Afüvv (affedici), Rauf (şefkati çok), Malikü’l-mülk (mülkün gerçek sahibi), Zü’l-celali ve’l-ikram (ululuk ve ikram sahibi), Muksit (adaletli), Cami‘ (birbirine zıt şeyleri bir araya getirebilen), Gani (zengin, kimseye muhtaç olmayan), Muğni (dilediğini muhtaç olmaktan kurtaran), Mani` (istediği şeylere engel olan), Darr (dilediğini zarara sokan), Nafi` (dilediğine fayda veren), Nur (aydınlatan), Hadi (hidayete erdiren), Bedi` (çok güzel yaratan), Baki (varlığı sürekli olan), Varis (mülkün gerçek sahibi), Reşid (yol gösterici), Sabur (çok sabırlı).