Fotoğraf ve afişlerle geçmişten günümüze Beykoz Kundura Fabrikası

Fotoğraf ve afişlerle geçmişten günümüze Beykoz Kundura Fabrikası

'İstanbul’un 100 Sanayi Kuruluşu' isimli kitapta yer alan bilgilerden hareketle Beykoz Kundura Fabrikası'nın tarihine yolcul

WHO launches initiative to cut prices, boost insulin access for…
سفير أنقرة يتفقد أكبر مخبز تركي للفقراء والأيتام بالخرطوم
Safe zones established by Turkey most livable places in Syria, Erdoğan…

‘İstanbul’un 100 Sanayi Kuruluşu’ isimli kitapta yer alan bilgilerden hareketle Beykoz Kundura Fabrikası’nın tarihine yolculuğa çıkıyoruz.

Kundura sanayinin tarihçesi “dabbağhanelere” yani deri işleme merkezlerine dayanır. Dericilik henüz sanayiye dökülmeden önce deriler bireysel imalathanelerde işlenir ve kişinin zevkine göre sipariş üzere ayakkabılar yapılırdı.

Beykoz Deri ve Kundura Sanayi’nin krokisi.

II. Mahmut, 1812 yılında Beykoz’da yaptığı bir gezi sırasında Hamza adında bir ayakkabıcının dabbağhanesini ziyaret eder. Bu yaşlı adamın deri işlediğini ve bunlardan çarık yaptığını öğrenir.

Bir ayakkabının anotimisi

II. Mahmut ordunun çarık ihtiyacına binaen bu imalathanenin büyütülerek ordu için çarık üretmesini emreder. Böylece Hamza Efendi’nin dabbağhanesi devlet tarafından satın alınarak ismi “Dabbağhane-i Kalavrahane-i Amire” olarak değiştirilir.

Beykoz Fabrikası’nın eski günlerinden bir görünüş.

Tesis kuruluş yıllarında askerler için palaska, bot, koşum takımları, kütüklük gibi ürünler üretmeye başlar. Yeni teknolojilerden yoksun olan fabrikaya 1842 yılında alınan makinelerle tesisin gerçek bir sanayi kuruluşu olmasında ilk ve en önemli adım atılır.

“Dabbağhane-i Kalavrahane-i Amire”nin inşası.

Bu yıllardan sonra tesiste çeşitli dokuma işleri de yapılmaya başlanır. Beykoz Fabrikası Osmanlı topraklarında oldukça kaliteli ürünler yaparak varlığını uzun süre devam ettirir.

“Dabbağhane-i Kalavrahane-i Amire”de çalışan işçiler.

Fabrika askeri amaçla kurulmuş olsa da sivil vatandaşlar için de üretim yapar. Ürettiği ürünlerin kalitesi, çeşitli renk ve modellerdeki ayakkabılarıyla ayakkabı tüketiminde hep zirvede kalır.

Beykoz Fabrikası’nda eski günlerde ambara ayakkabı nakli.

1912 yılı fabrikanın üretim tarihinde önemli bir dönüm noktası olur. Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın girişimleriyle Avrupa’dan yeni makinelerin getirilmesi günlük üretimi bin çift deri işleme, 2 bin çift de ayakkabı üretimine kadar yükseltir.

1914 yılında Beykoz Fabrikası’ndan bir görünüş

Ancak aynı yıllarda patlak veren I. Dünya Savaşı tesisteki üretimin yavaşlamasına sebep olur. I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne bir asırdan fazla yaşıyla giren fabrika 1923 yılında Askeri Umum Müdürlüğü’ne bağlanır.

1914 yılında Beykoz Kundura Fabrikası

1925’te Sanayi Bakanlığı’na bağlandıktan sonra 1933’te Sümerbank’la yıllar sürecek bir beraberliğe adım atar. İsmi “Sümerbank Deri ve Kundura Sanayi Müessesi” olarak değiştirilen fabrika üretimine tüm hızıyla devam eder ve Türkiye’de ayakkabının kalbi konumuna gelir.

1926 yılında, Beykoz Fabrikası’nda kösele kesim makinesi.

Fabrikanın 1955 yılında -43 milyon TL yatırımla- yıllık ayakkabı üretim kapasitesi 1 milyon 860 bin 000 çift olur. İlerleyen yıllarda fabrikaya lastik işleme ve P.V.C. tesislerinin de ilave edilmesiyle bölge tam bir sanayi kompleksine dönüşür.

1926 yılında Beykoz Fabrikası’nın deri-desen makinesi.

1999 yılında tesis üretimini durdurur

1945 – 46 yılında Beykoz Fabrikası’nın tamirhane ve revizyon atölyesi.

1970 ve 1990 yılları arasında elde ettiği kârla Van, Tercan ve Sarıkamış’ta birer ayakkabı fabrikası açar. Bu kadar yoğun bir temponun ardından 1999 yılında tesis üretimini durdurur.

Çalışan işçiler

Üretim binası ise 2004 yılında özel bir şirkete satılır.

Günümüzde bu alan yasal koruma alanı olup film, dizi ve reklam seti olarak kullanılmaktadır.

Beykoz Kundura Fabrikası’nın eski reklam afişlerinden bir kaç örnek.

Beykoz Kundura Fabrikası’nın eski reklam afişlerinden bir kaç örnek.

Box Office verilerine göre Türkiye’de bugüne kadar en çok izlenen 25 film

HAYAT

Box Office verilerine göre Türkiye’de bugüne kadar en çok izlenen 25 film

Kur'an Okuyan Kız tablosundan sonra bu sefer de Yeşil Cami’de Kuran Dersi tablosu 35 milyon liraya satıldı

HAYAT

Kur’an Okuyan Kız tablosundan sonra bu sefer de Yeşil Cami’de Kuran Dersi tablosu 35 milyon liraya satıldı