İnsanoğlunun tüketim psikolojisini inceleyen bazı uzmanlar alışveriş çılgınlığın
İnsanoğlunun tüketim psikolojisini inceleyen bazı uzmanlar alışveriş çılgınlığını şöyle yorumluyor;
Pahalılaşan hayat şartları beynimizdeki acı merkezini harekete geçiriyor.
İndirim etiketini gördüğünüzde beyniniz, ödül merkezini harekete geçirerek acı çekmemesi için sizi o ürüne almaya yönlendiriyor.
Kampanyalarda kullanılan, “belirli tarihlerde geçerlidir”, “indirim günleri”,“stoklarla sınırlıdır” ifadeleri ile insanların sürü psikolojisine girmeleri sağlanıyor.
Birçoğu bu çılgınlığın yanlış olduğunu biliyor ama kendini sürüden ayıramıyor.
**
Türkiye’de Cuma gününe hürmeten adı “Muhteşem ya da Efsane Cuma” olarak değiştirilmiştir.
Türkçesi Kara Cuma olan Black Friday, ABD’de Şükran Günü’nden sonra gelen ilk Cuma gününe denir.
Şükran Günü nedir?
ABD ve Kanada’da hasada ve geçmiş yılın tüm nimetlerine şükretmek için kutlanan bir ulusal bayramdır.
O gün 1932’den bu yana Noel alışveriş sezonunun başlangıcı kabul edilir. Mağazalar çok erken saatte açılır ve geç kapanırlar ve beklenmedik derecede indirimli satış yaparlar.
Neden “Black Friday” denir?
Bu sorunun tek bir cevabı yok.
Ortaya atılmış birkaç iddia mevcut;
En mantıklı olan iddia şöyle;
1961’de ise çok da hoş olmayan görüntülere sahne olan Şükran Günü sonrası indirimi, Black Friday olarak anılması polisler tarafından kullanılmasıyla başlamış.
Black Friday olarak anılmasının sebebi, o gün oluşan alışveriş hacmi, trafik kazaları ve hatta insanlar arasındaki şiddet gibi birçok durum bu ismin kullanılmasına neden olmuş.
Önce polisler tarafından kullanılan bu isim zamanla alışveriş çılgınlığının ismi olmuş.
Uluslararası Perakende Federasyonu’nun raporuna göre, yalnızca 2008 yılı dışında (Mortgage Krizi) son 15 yıl içinde gerçekleşen Black Friday harcamaları, her geçen yıl katlanarak devam etmiş.
**
Özellikle insanları mağazaların kapılarında geceden yatıran ve talan edecek kadar gözü dönmüş yığınlara çeviren bu indirim çılgınlığının arkasında yatan, sosyolojik ve psikolojik gerçekler neler?
Tüketici davranışları uzmanı ABD’li profesör James Mourey’e göre; insanlar alışveriş yaptıklarında ve güzel bir fırsat yakaladıklarında psikolojik olarak doyuma ulaşıyorlar.
Çünkü sevdiğiniz bir şeyi gördüğünüz zaman beyninizin ödül merkezi harekete geçiyor.
Öte yandan, aynı araştırmada fahiş fiyatların da beynin acı merkezi insulayı aktive ettiği gözleniyor.
Yani; indirim etiketlerine yönelmenizin nedeni tamamen, beyninizin sizin acı çekmenize razı olmamasıymış!
**
Ekonomik kıtlık ilkesine göre; Fırsatlar sınırlı olunca daha cazip hale geliyor. İndirimleri belli zaman sınırları içerisinde gerçekleştirmek, insan psikolojisinde daha çok arzu edilmelerine yol açıyor.
Reklamlarda sıklıkla kullanılan, “stoklarla sınırlıdır” ya da “belli tarihler arasındadır” ibarelerinin amacı tüketicilerin zihnini dönüştürmek.
Televizyonlarda ya da sosyal medyada izlediğimiz alışveriş kuyrukları ve izdiham haberleri, zihinleri alışverişe hazırlıyor.
Tüketici uzmanı Profesör Mourey diyor ki; “Çok istenilen o ürünü satın almak, beyinde görev bilinci oluşturuyor”.
Yani şirketler önce beyni yıkıyor sonra malı satıyor.
**
Alışveriş çılgınlığına kapılmadan önce şöyle bir düşünün;
Almak istediğim o ürüne gerçekten ihtiyacım var mı?
İhtiyacın varsa ve bütçen de müsaitse, indirim de gerçekse al, yoksa sürüden ayrıl.
Ekonomiyi kurtarmak ve canlandırmak senin ilk vazifen değil.
Senin ilk vazifen önce kendini kurtarmak.
Önce kendini kurtar ki başkalarını da kurtaracak gücün olsun.
**
İnsanlar sevilmek, eşyalar kullanılmak içindir.
Şimdi eşyalar seviliyor, insanlar kullanılıyor.
Dünyadaki kaosun nedeni de bu diyordu Cemil Meriç.
Değerlere dikkat edelim.