Hayrettin Karaman: Mısır’da neler oluryor?

Hayrettin Karaman: Mısır’da neler oluryor?

Bu başlık altında bir kitap yazılabilir. Benim yazacağım bunun küçük bir parçası. Merhum Mu

Meclis'ten ABD'ye ortak tepki: Alınan kararlar tarihi gerçeklerin…
İrfan Can: Futbol sahada oynanıyor, istediği kadar konuşsunlar
Beşiktaş'ta Adem Ljajic ve Oğuzhan Özyakup görüşme odasına çağrılıyor

Bu başlık altında bir kitap yazılabilir. Benim yazacağım bunun küçük bir parçası.

Merhum Mursî liderliğinde Mısır’da, meşru bir yoldan iktidara gelen İhvan niçin engellendi?

Çünkü Mısır’ın hem stratejik imkanlarından hem de yer altı ve üstü servetinden istifade etmekten asla vazgeçmeyecek olan örtük sömürgecilere İhvan iktidarı geçit vermezdi de ondan!

İhvan’ı tenkit edenler, acemilik yaptılar, bazı konularda acele ettiler vs. diyenler var. Mesela oyunu Gannûşî kadar usta oynasalardı onların iktidarına izin verilecek miydi?

Hiç sanmıyorum.

Çünkü Mısır’da bir de ordunun başka ordulara pek benzemeyen bir durumu var. Mısır ekonomisinin üçte birine ordunun hakim olduğu söyleniyor.

Prof. Robert Springborg uzunca bir süre Kahire’de yaşıyor ve 20 yıl kadar Mısır’daki iktidar yapısını inceliyor. Springborg siyaset bilimi uzmanı, Mısır ordusunun ekonomik faaliyetlerinin oldukça geniş bir alana yayıldığını söylüyor. Springborg, “Otomobil üretimi, kıyafet, yol yapım çalışmaları, otobanların ve köprülerin inşası; tencere, tava gibi mutfak malzemelerinin üretimi… Şayet Mısır’da bir mutfak gereci alırsanız, o cihazın ordu tarafından imal edilmiş olması çok muhtemeldir. Eğer doğalgaz bağlantınız yoksa ordunun ürettiği gaz şişelerine muhtaçsınız. Yediğiniz gıdaların ekimi de ordu tarafından yapılıyor, hatta bu tarım ürünlerini işliyor ve paketliyorlar. Mısır ordusunun ekonomide faaliyet göstermediği bir iş ve ticaret kolu neredeyse yok gibi” diyor.

Mısır halkının haklarını böylesine gasp eden iç ve dış sömürücülere İhvan’ın izin vermeyeceği apaçık ortada idi.

Gelelim bugüne.

El-Cezîre Mısır gizli servisinden sızdırılımış üç belgeyi yayınladı.

1. Dışişleri Bakanı Samih Şükrî, Sisi’ye deniz sınırlarını belirleme konulu Mısır-Yunan görüşmelerinin sonuçları hakkında bilgi veriyor. Bu görüşmelerde Yunanistan, Mısır’a ait olan deniz sahasından yedi bin kilometre kare kadarını, altı ve üstü ile kendi yetki alanına katmak istiyor. Bakan bu tasarrufa karşı olduklarını, Savunma, İstihbârât ve Petrol Bakanlıklarının da bu teklifi reddetmekten yana olduklarını ifade ediyor.

2. Yunanistan, güvenilirliğini kaybettiği gibi Türkiye ile Mısır’ın arasını açmak için de çeşitli oyunlar oynuyor, her türlü manevraya başvuruyor.

3. Sisi, bu bakanlıkların teklifini yürürlüğe koymak yerine ABD uluslararası ve stratejik araştırmalar merkezinin (CSIS) etkisi altındaki bir dışişleri komisyonuna havale ediyor. Bu komisyon ise Mısır’ın Yunan ve Kıbrıs hükümetleriyle ilişkileri güçlendirme ve Ortadoğu’da sürdürülen duruma uyum gösterme yönünde çalışmalar yapıyor, Sisi de komisyonun kararına uyulmasını istiyor.

Bir zamanlar bizde de ABD, ordu vasıtasıyla ülkeyi yönetiyor, hukuki yoldan iktidara gelmiş kadroların ülke menfaatine olan icraatından memnun olmayınca orduyu harekete geçiriyor, darbe yaptırarak iktidarı bir süre orduya devrediyor ve utanmadan “Bizim çocuklar bu işi başardılar” diyordu.

Şimdilik askerden ümidini kesmiş olmalı ki, ekonomik ambargo ile tehdit ediyor ve teröre destek vererek sıkıştırma yolunu deniyor.

Büyüklerimiz “Gavurdan dost, domuzdan post olmaz” demişler, Sultan Abdülhamid Han’ın yaptığı gibi bunların aralarındaki rekabet, ihtilaf ve çıkar çatışmasını kullanarak şerlerinden kurtulmaya, işimizi kendimizden olanlarla görmeye bakmaktan başka çıkar yol gözükmüyor.