'İyi hal' tartışması: Hakim indirim vermese bile sanık bir üst mahkemeye itiraz ederek alabiliyor

'İyi hal' tartışması: Hakim indirim vermese bile sanık bir üst mahkemeye itiraz ederek alabiliyor

Cinayet, gasp ve dolandırıcılık vakaları, konuyla ilgili verilen mahkeme kararlarıyla kamuoyunda geniş yer buluyor.

Yeniden Refah’ta ilk büyük kongre
Germany proposes forming commission to save NATO
Liberian Latest News, Top Stories – All news & analysis about Liberian

Cinayet, gasp ve dolandırıcılık vakaları, konuyla ilgili verilen mahkeme kararlarıyla kamuoyunda geniş yer buluyor. Kan donduran suçlara imza atan şahısların, kravatla katıldıkları ve ‘saldırgan tutum’ sergilemedikleri duruşmalardan aldıkları ‘iyi hal’ indirimi tartışmalara neden oluyor.

Hukukçu Fatih Mehmet AKMEŞE

Konuyu yenisafak.com için değerlendiren Hukukçu Fatih Mehmet Akmeşe, ‘iyi hal’ indiriminin hakimin takdirinden çok ‘aksi ispatlanmadıkça’ uygulanması gereken bir indirim olduğunu belirtti. Akmeşe şu ifadeleri kullandı:

Hâkim, önüne gelen her olayda her sanık için kanunda yer alan takdiri indirimi uygulamak mecburiyetinde değil. Fakat Anayasamızda ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan hükümler doğrultusunda hangi sebeplerle takdiri indirim (iyi hal) uygulamadığını veya hangi sebeplerle takdiri indirim uyguladığını açıklamak zorunda.

Yani, sanığa ‘iyi hal’ indirimini hangi sebeple verdiğini gerekçelendiremeyen hakimin kararı temyize götürülebilir. Bu durumda da üst mahkeme kararı bozacaktır. Sonuçta, ‘iyi hal’ indirimi almasına aykırı bir durum görülemeyen sanık üst mahkemeden bu indirimi alabilecek.

Sosyal ilişkileri; buradaki inceleme suçu işleyen kişinin sosyal konumunun ne kadar güçlü olduğuyla ilişkili olmamalıdır. Sanığın alışkanlıkları, içinde yaşadığı çevre, sağlık durumu, eğitim durumu değerlendirilmelidir.

Fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları; sadece biçimsel olarak değerlendirilmemelidir. Sanığın fiili gerçekleştirdikten sonra fiilin ortaya çıkardığı zararlı sonuçları ortadan kaldırmak veya hafifletmek için çabası, yargılama esnasında maddi gerçekliğin ortaya çıkmasında ne kadar yardımcı olduğu, gösterdiği uyum ve samimiyeti dikkate alınmalıdır. Suç işlendikten sonra delilleri karartmaya yönelik hareketleri bulunan sanığın takdiri indirimden faydalanmaması gerekir. Örneğin Yargıtay 1.CD 18.07.1986 tarihli kararında; altı yaşındaki mağdurun ırzına geçtikten sonra, delilleri ortadan kaldırmak için taşla kafasını ezerek, parçalayıp öldüren sanıklar hakkında takdiri hafifletici sebebin uygulanamayacağını isabetle belirtmiştir.

Cezanın failin üzerindeki olası etkileri; sanığın ıslahı, tekrar topluma uyum sağlayıp sağlayamayacağı dikkate alınmalıdır.. 5237 Sayılı Madde 53’de düzenlenen hak yoksunlukları cezanın failin üzerindeki diğer etkilerine örnek verilebilir.

Takdiri indirimin yer aldığı 62. Maddenin 1. Fıkrasında ne kadar indirim yapılabileceği belirtilmiştir. Hâkim, bu sınırlardan daha fazla bir indirim yapamayacaktır.