Sanayi üretiminde gerileme

Sanayi üretiminde gerileme

Sanayi, ekonominin en önemli sektörlerinden biri; istihdamın ve üretimin temel belirleyeni. Bu nedenle sanayi üretimindeki ge

Trump'ın azil soruşturmasında yeni gelişme: Hunter Biden ve muhbirin…
Manisa haberleri: Kanalizasyon hattından 10 metrelik ağaç kökü…
LVMH buys jeweler Tiffany in its biggest-ever acquisition

Sanayi, ekonominin en önemli sektörlerinden biri; istihdamın ve üretimin temel belirleyeni. Bu nedenle sanayi üretimindeki gelişmenin, ekonominin genel gelişme trendini anlama noktasında hayati bir işlevi var.

Dolayısıyla, ülke sanayilerinin mevcut durumu, geleceğe yönelik beklentileri ve eğilimleri hakkında bilgi veren göstergeler çok önemli. Bunlardan biri de Sanayi Üretim Endeksidir.

TÜİK tarafından hesaplanan sanayi üretimindeki gelişmeleri gösteren endeks 2 ay öncesinin verilerini açıklamaktadır (en son açıklanan Ağustos verisi).

Sanayi üretim endeksi madencilik ve taş ocakçılığı; imalat ve elektrik, buhar, gaz ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı gibi 3 temel alt sektörü kapsamaktadır. Burada imalat sanayinin payı yüzde 85 civarlarındadır.

**

Ağustos ayı hesaplamalarına göre sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,6, bir önceki aya göre ise yüzde 2,8 azalmıştır.

Aylık bazda gözlenen daralmaya en yüksek katkı 2,4 puan ile imalat sektöründen geldi. Ana sanayi grupları bazında aylık olarak yalnızca enerji grubunda üretim artışı görülürken; ara malı, dayanıklı tüketim, dayanıksız tüketim ve sermaye malı gruplarının tamamı aylık bazda düşüş göstermiştir.

Yıllık bazda alt sektörler itibariyle madencilik ve taş ocakçılığı sektörü yüzde 6, imalat sanayi sektörü yüzde 3,3 ve elektrik, gaz ve buhar sektöründe yüzde 0,4’lük bir azalış gerçekleşmiştir.

Kurban Bayramı nedeniyle tatil günlerinin fazla olması, Temmuz ayında baz etkisiyle üretimin yüksek artış göstermesi Ağustos ayı sanayi üretiminin beklentilerden düşük gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle Eylül ayı verileri sanayideki gelişmelere daha gerçekçi bir cevap verebilecektir.

**

Yeri gelmişken, İstanbul Sanayi Odasının (İSO) her ay hesapladığı PMI (İmalat Satınalma Yöneticileri) endeksi Eylül ayında, 17 ay sonra ilk defa pozitif bir görüntü verdi ve Ağustos ayındaki 48 puandan 50 puana çıkıldı. Raporda “yeni siparişler son bir buçuk yılda ilk kez büyüme kaydetti ve istihdam arttı” deniliyor.

Yani İSO’nun eylül ayı PMİ endeksi verisi, eylül ayında sanayi üretimi verileri daha iyi gelecek beklentisini desteklemektedir.

Yine Yi-üretici fiyatları endeksindeki düşme, bir anlamda maliyet enflasyonunun azalması (İSO’ya göre son 3 yılın en düşük üretim maliyetleri gerçekleşmiş), faizlerin indirilmesi sanayi üretimi çarklarının yeniden dönmesine sebep olacağı için de eylül ayı sanayi üretim artışının daha yüksek (pozitif) geleceği beklenmektedir.

**

Sanayi üretim endeksini asıl belirleyen sektör imalat sektörüdür. Sanayi üretiminin aylık değişimi incelendiğinde, imalat sektöründeki değişmelerle paralel seyrettiği görülecektir.

İmalat sanayinin bir başka önemi de Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 94’inin bu sektörden yapılmasıdır. Buradan hareketle, sanayi üretimini iç talep yanında dış talep de (ihracat talebi) belirlemektedir. Bu noktada dünya ekonomisindeki gelişmeler (daralma-genişleme süreci), ülkemizin uluslararası ilişkileri ve ihracat iklimi önem taşımaktadır. Dolayısıyla sanayi üretimindeki değişmeleri dış dünyadaki gelişmelerden bağımsız düşünmemek gerekir.

**

Birkaç tespit yapıp bitirelim.

1. 12 aydır sanayi üretimi daralmaktadır. Sürecin geçen yıl başlayan kur operasyonu ve onu izleyen yüksek faiz politikalarıyla doğrudan ilgisi var. Yi-ÜFE’nin yüzde 46’lara kadar çıkması üretim maliyetlerindeki artışı yansıtmaktadır ve sanayi üretiminde neden daralma olduğunun açık belgesidir.

2. Ağustos verileri Kurban Bayramı tatilinin de etkisiyle beklenenden daha düşük gelmiştir. Eylül ayı sonuçları daha olumlu gelecektir ve İSO’nun hesapladığı PMI endeksi de bu beklentiyi desteklemektedir.

3. Sanayi üretiminin artışı yurt içi talep kadar yurtdışı taleple (ihracat) de ilgilidir. Dünya piyasalarında yaşanan durgunluk karşısında ABD ve AB merkez bankalarının tekrar tahvil satın alıp piyasaya para verme sürecini başlatacağı açıklamaları ihracat potansiyelinin artacağı anlamına gelmektedir. İç piyasada ise Merkez Bankası tarafından son iki ayda 7,5 puan indirilen faizlerin tüketici kredileri (iç talep) ve sanayi üretimi üzerinde genişletici etkisi olacaktır.

Özetle, içte ve dışta sanayi üretimi artışını destekleyecek olumlu bir iklim beklentisi var.