Sosyal politikaların yeni dönemde siyasi rekabetin önemli araçlarından biri olacağı tartışma göt&u
Sosyal politikaların yeni dönemde siyasi rekabetin önemli araçlarından biri olacağı tartışma götürmez. Sosyal yardımlar, Suriyeli göçmenlere yapılan yardımlar, EYT meselesi, yeni asgari ücret gibi sosyal politika konularında atılacak adımlar ve uygulanacak yol haritası siyasetin yönünü belirlediği gibi neden olabileceği maliyetler nedeniyle de ekonominin temel belirleyicisi olacağa benziyor.
KAYNAK VARSA SOSYAL POLİTİKALAR DA VAR
Sosyal politikaların hayat geçirilmesi ve sürdürülebilirliği harcanacak kaynaklarla birebir ilişkilidir. Sosyal politika uygulamaları için ayrılacak kaynakların artması hem geniş toplum kesimlerine ulaşma imkanı sağladığı gibi hem de ortaya çıkan GSYH’nin adil paylaşılacağı inancı ekonomik ve siyasi istikrarın devamına önemli katkı sağlayacaktır.
Türkiye’de sosyal yardımlarda son yıllarda hem miktar hem de kapsayıcılık açısından önemli yol kat edildi. Var olan 4 sosyal yardım çeşidinden 43 yardım çeşidine ulaşılması ve ülke kaynaklarından sosyal yardıma ihtiyacı olanların yararlanması nedeniyle yoksulluk yanlısı ekonomi politikalarının uygulandığı konusunda bir kabul var.
Ama şu bir gerçektir ki toplumda milli gelirden sosyal politika için ayrılan kaynakların paylaşılması konusu özellikle ekonomide daralma olduğunda daha önemli hale gelmektedir. Ekonomik büyüme yüksek olduğunda ya da milli gelir artığında sosyal harcamaları arttırmak kolay iken, ekonominin daraldığı ya da ekonomik büyümenin düştüğü dönemlerde sosyal harcamaların azalması ya da sosyal yardımlara ihtiyacı olan bu kesimlerin görmezlikten gelinmesinin siyasi istikrar açısından maliyet üreteceğini de unutmamak lazım.
EYT MESELESİ
EYT’ye devlet açısından bakıldığında ortaya çıkacak maliyetin sürdürülebilirliği konusunda endişeler varken, emekli olacaklar açısından da yaş nedeniyle emekliliğin olmaması ya da emekli olduğunda sosyal güvenlik açışından ortaya çıkan sosyal güvenceden mahrum durumunun ortaya çıkması iki taraf açısından zor bir tercih olduğunu gösteriyor.
Bu nedenle başta EYT olmak üzere sosyal politika alanlarında mevcut sorunlar için toplumun geniş kesimlerini olumlu açıdan etkileyecek olan çözüm, hem sosyal barışın sürekliliğine hem de uygulanacak ekonomi politikalarına olan güveni artıracaktır.
TANAP PROJESİNİN AVRUPA BAĞLANTISI AÇILIYOR
TANAP’ın tamamlanan Avrupa bağlantısının açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in katılımlarıyla 30 Kasım’da gerçekleştirecek.
TANAP projesi ile artık Avrupa’ya gaz taşınacak.
TANAP projesi ile Türkiye bir taraftan kendi enerji arz güvenliğini sağlarken diğer taraftan bölgede diğer ülkelerin Türkiye ile gerçekleştirecekleri büyük doğalgaz projeleri için önemli bir fırsat sunacaktır. Ayrıca TANAP projesinin Azerbaycan’ın enerji talep güvenliği yani Azerbaycan’ın doğalgazını uluslararası piyasalara satması için önemli bir proje olduğu açıktır.
Çünkü doğalgaz rezervlerine sahip olan ülke sayısının artmasıyla beraber bu rezervlere sahip olmak ne kadar önemliyse bu kaynakları satmak daha da önemli bir hale geldi. Yani bu durum talep güvenliği arz güvenliğinden daha önemli mi? Sorusunu sormamıza neden olmakta.
Üstelik doğalgaz artık yalnız boru hatlarıyla değil LNG ile de çok uzak üretici ülkelerden taşınabiliyor. Bu da üretici ülkeler arasında yıkıcı rekabetin devam edeceğini gösteriyor.
Bu nedenle, TANAP projesinin hem Türkiye hem de Azerbaycan için önemli bir simge proje olduğunu söylemekte fayda var.