“Soykırım” tasarısına evet diyenler İstanbul’daki kaçak Ermeniler…

“Soykırım” tasarısına evet diyenler İstanbul’daki kaçak Ermeniler…

Yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi kabul törenlerine katılıyorum ve o törenlerde öz

'هيئة سوق المال' السعودية توافق على طرح 'أرامكو' للاكتتاب
الجيش الروسي ينشر مروحيات وصواريخ أرض جو في القامشلي
Saldırı hazırlığındaki PKK'lı 5 teröriste nokta operasyonu

Yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi kabul törenlerine katılıyorum ve o törenlerde özellikle dini azınlık temsilcilerine gösterilen ihtimama şahit oluyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu törenlerde mutlaka cemaat temsilcileriyle görüşüyor, onların hatırlarını soruyor, gönüllerini alıyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Beştepe’deki Kabul Töreni’nde de aynısı oldu.

Bunu niye hatırlattığımı anlatacağım ama öncesinde biliyorsunuz aynı gün Amerikan Temsilciler Meclis’i ani bir kararla “Ermeni soykırımı” tasarısını hem de 400’ün üzerinde bir oy ile kabul etti.

Tasarının kabulünün, Türkiye’yi “Ermeni Soykırımı” iddiaları üzerinden köşeye sıkıştırmak olduğu muhakkak, ama gerçeklerden çok uzak ve tutarsız.

Zaten oylamada çekimser oy kullanan Demokrat Parti Milletvekili Müslüman İlham Omar, tasarıyı “siyasi bir sopa” olarak nitelendirdi. Omar, Amerika’nın kirli geçmişini de hatırlattı. “ABD’nin köle ticaretini ve Amerikan yerlilerinin katledilmesini resmen tanıması gerektiğini” söyledi.

Tasarının Türkiye’nin Suriye’de YPG/PKK’ya karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı ile doğrudan ilişkisinin olduğunu anlamamaksa safdillik olur.

Temsilciler Meclisi yani Amerikan Meclisi’nin alt kanadı 19 yıldır geçmeyen tasarıyı kabul ederek hem Türkiye’ye hak etmediği bir suçlama yöneltmiş oldu hem Amerikan iç siyasetinde Trump’a yönelik bir salvo verdi.

Senato’da tasarının kabul edilip edilmeyeceği ya da daha sonra Trump’ın vetosunu yiyip yemeyeceği başka bir mesele ama “Ermeni soykırım” iddiası bir kez daha ısıtılıp önümüze konmuş oldu.

Oysa özellikle son 15 yıldır Türkiye her platformda “arşivlerin açık olduğunu”, konunun “tarihçiler tarafından tartışılması gerektiğini”, siyasetten çok bilim adamlarının görüş beyan etmesinin doğru olacağını söylüyor.

Bir ara İsviçre “Ermeni soykırımı yoktur”diyenleri yargılamaya kalkmıştı hatırlıyor musunuz? O yargılamaya konu olanlardan biri de Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’ti. Perinçek hukuk mücadelesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı ve mahkeme “Soykırım yoktur” anlamına gelen hükümler verdi.

Dünyaya bu hükümleri bile anlattığımızda “duymuyorlar” sağır rolü yapıyorlar.

İSTANBUL’DAKİ KAÇAK ERMENİSTAN VATANDAŞLARI AMERİKA’YA BİR ÇİFT SÖZ SÖYLEMEZ Mİ?

Yukarıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabul töreninde dini azınlık temsilcilerine gösterdiği ihtimamdan söz ettim.

Sıkı durun şimdi de “kaçak” yollardan İstanbul’u mesken tutmuş Ermenilere ne yaptığından söz edeceğim.

Ama önce dün yaşadığım bir hadiseyi aktarayım.

Pasaportumdaki Amerikan vizesinin bitmesine birkaç ay kalmıştı. Yeni vize başvurusunda bulundum. Aman Allah’ım başvuru için neler neler istediler. Gelir beyanından çalıştığım şirketin Ticaret Sicil Kayıtlarına, Sigorta dökümümden bankadaki hesaplarıma kadar birçok evrak.

Amerika’ya vize alıp gidebilmeniz için bütün bu evrakları tamamlamak, belli bir miktar vize ücreti ödemek ve verilen randevu günü saatinde de yüz yüze mülakatı geçmek şart. Amerikan hükümetinin tasarrufudur diyecek bir şey yok.

Bakın Amerika’ya Ermenistan’dan bir insan gitmek istese aşağı yukarı bu evrakları yine tamamlaması gerekiyor.

Kaçak yollardan gitmesi ise neredeyse imkansız. Diyelim ki gitti. Akıbeti belli yakalandığı anda sınır dışı ediliyor.

Hal böyleyken Türkiye ne yapıyor dersiniz? Türkiye’ye kaçak yollardan gelmiş. Hatta İstanbul’da ev tutmuş, çalışmaya başlamış yüzbinlerce Ermenistan vatandaşını bağrında besliyor.

Türkiye’de bulunan Ermeni göçmenlerin tam yüzde 93’ü kaçak. 1 aylık vizeyle giriş yapıp, süre dolmasına rağmen kalıyorlar ve kimse de onları göndermiyor.

Türkiye Cumhuriyeti kaçak Ermenilerin nerede yaşadığını biliyor. Hangi işlerde çalıştığını biliyor. Vizesinin bittiğini biliyor. Ama onları sınır dışı etmiyor!

Ne yapıyor biliyor musunuz? Alicenaplık yapıyor! Ermenistan’a üç kuruş göndermelerinin önüne geçmiyor, hepsini toplayıp sınır dışı etmiyor.

Bir ara kaçak Ermenilerin gönderilmesi basında tartışılmıştı o günlerde kaçak Ermenilerden biri “Ölürüz de gitmeyiz” diyordu, şimdi o “Türkiye bize alicenaplık yaparken Amerika sen ne yapıyorsun” diye haykırmalı değil mi?

Ermeni soykırımı yaptı denilen ülkenin gerçekliği budur. Bilen duyan var mı?

Çakma çakarın yerine çakma tepe lambası mı geliyor

  • Uzun uğraşlar, mücadeleler ve takip neticesinde bugünden itibaren “çakarlı araç” teröründen kurtulacağımızı umarken yeni bir şey duydum.
  • Özellikle devlet kademesindeki orta üst bürokratlar şimdi de “tepe lambası” siparişi vermiş.
  • Bugünden itibaren araçlarının önündeki çakarları söküp bu kez de araçlarının üstüne tepe lambası takacaklarmış.
  • Devlet memurları böyle yaparsa, züppe iş adamı, partili vesairesi neler yapmaz?
  • Yanlışı yanlışla örtmek bu olsa gerek. Umarım gereği yapılır. Ne dersiniz?