Trump’ın ABD’nin sonsuz savaşlarına son verme vaadinden geriye pek bir şey kalmadı. Trump, “sonsuz sava#
Trump’ın ABD’nin sonsuz savaşlarına son verme vaadinden geriye pek bir şey kalmadı. Trump, “sonsuz savaşlar”dan nemalanan güçler karşısında havlu attı. Suriye’nin doğusunda pek de zengin olmayan petrol rezervlerini “havuç” gibi gösterdiler ve böylece ABD’nin Suriye’de kalması için Trump’a ‘bahane’ verdiler. Bu bahane akıllara başka sorular getiriyor.
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Amerikan “HBO” kanalınaverdiği röportajda ABD ile İran arasında çıkabilecek bir savaştan endişelendiğini ve bu savaşın bölgedeki herkes için felakete yol açabileceğini söyledi. Analistlere göre ABD İran’la savaşa girerse, ilk savaş alanı Irak olacak.
Irak’ta 5 bin civarında ABD askeri bulunuyor. Suriye’nin kuzeyinden çekilen bir miktar askerin Irak’ın Batı bölgelerine kaydırılacağı duyurulmuş idi. ABD Batı Irak’ı Suriye’deki operasyonları için üs olarak kullanmak istiyor ama Irak hükümeti bu plâna şiddetle karşı çıkıyor. Suriye’nin doğusunda, petrol kuyularının bulunduğu bölgeye de ilave asker ve tank gönderilecek imiş. Irak’ı Suriye’ye bağlayan bölgede İran kontrolündeki Iraklı milisler bulunuyor. Bu bölgede ABD güçleriyle Iraklı milisler arasında çıkacak bir çatışmanın ise hızla büyüme ihtimali var.
Trump, Suriye’nin doğusundaki petrol kuyularının işletilmesi için “Exxon Mobil” başta olmak üzere bazı şirketlerle anlaşma yapılabileceğini söyledi. ABD güçlerinin Suriye’deki misyonu “ABD Kongresi” tarafından onaylanmış değil. Böyle bir güç tarafından kontrol edilen bölgede Suriye’ye ait petrol kuyularının işletilmesini göze alabilecek bir enerji şirketi olabilir mi? Trump’ın açıklamasına “Exxon Mobil”den yorum gelmedi. Analistler ise son derece karışık bir bölgede, hem de Şam’ın iradesinin aksine, petrol şirketlerinin yatırım yapmalarının mümkün olmadığı görüşündeler. Bu böyle ise, arkada daha başka bir amacın olduğunu görmek lazım.
ABD’de İran ile savaş isteyen güçler var. “İsrail”in ve “Neocon” çevrelerin desteklediği bu güçler ABD’nin Suriye’den çekilmesine şiddetle muhalefet ediyorlar. Bu muhalefet Amerikan askerlerinin tümüyle Suriye’den çıkmasını şimdilik engellemiş görünüyorlar. Barack Obama Irak ve Afganistan’daki Amerikan askerlerini geri çekmeyi başaramamıştı. Öyle anlaşılıyor ki Trump da başaramayacak. Artık Suriye’deki ABD askeri misyonunun ne zaman son bulacağı belirsiz. ABD güçlerinin Suriye’de kalmaya devam etmesi için yeni ‘bahaneler’ bulunacaktır.
Savaşa bahane yaratmak için bir takım provokasyonların sahneye konulması mümkün. Irak’ın işgalinde bu bahane, Saddam Hüseyin’in biyolojik ve kimyasal silah depolarına sahip olduğu iddiasıydı. Kurgulanmış bir savaş idi bu ve tabii ki Irak’ta kimyasal ve biyolojik silah falan da bulmadılar. Birinci Irak Savaşı’ndaysa, Kuveyt’e asker sokması için Saddam’ı teşvik etmişlerdi. Saddam Hüseyin Kuveyt’i işgal etmesine ABD’nin ses çıkarmayacağı zehabına kapılmıştı. Yahut Amerikalılar Saddam’ın böyle düşünmesini sağladılar. Sonra olanları biliyorsunuz.
Trump Suriye’deki ABD askerlerini çekeceğini hep söylüyordu. “Pentagon”, “Ulusal Güvenlik Konseyi” ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcileriyse Trump’ın çekilme kararını hayata geçirmeye çalışmak yerine daha fazla nasıl kalınacağı üzerinde kafa yordular. Özetle söylemek gerekirse, Trump’ı görmezden geldiler ve kendi Suriye politikalarını yürütmeye devam ettiler. Belki de Trump, Suriye’den çekilme konusunda söylediği kadar ciddi değil. Hep suçlayıp durduğu Amerikan derin devletinin Suriye politikasına teslim olmasının başka bir anlamı olabilir mi?
Suriye’deki ABD askerlerinin tümüyle çekilmesi şu aşamada gündemden düşmüş görünüyor. ABD’nin çekilmesi halinde, tekrar Suriye’ye asker göndermek çok zor olacağından mevcut asker sayısının azaltılmasını daha ehven görüyorlar. Zira bahane yaratarak asker sayısını artırmak her zaman mümkün. Bu bahaneyi verecek aktörleriyse zaten el altında tutuyorlar.