İçerideki Batıcı Kafa mütemadiyen “Suriye’de ne işimiz var?” diyordu: Şimdi de “Libya&rsq
İçerideki Batıcı Kafa mütemadiyen “Suriye’de ne işimiz var?” diyordu: Şimdi de “Libya’da ne işimiz var?” diye soruyorlar.
Önce Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma; ardından “Libya’ya asker gönderme” ihtimalimiz, bu Batı işbirlikçilerine fena halde batıyor!
Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusundaki her isabetli karar, her bir adım; bunların alayını rahatsız ediyor.
BERDEVAM
İçerideki bu Batıcı kafanın “bağlı olduğu, baş tacı yaptığı” Haydut Devlet ABD ise Türkiye’mize yönelik kahpeliklerine devam ediyor.
S-400’lerden dolayı Türkiye’ye yaptırım öngören tasarı Amerikan Senatosunun Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edildi; ardından, asılsız 1915 iddialarına ilişkin tasarı da Senato’dan geçti…
Siyasilerimizin, -maalesef- halen daha “Dost, müttefik, stratejik ortak vesaire” diye tanımladığı şu azılı düşmanımız ABD’den bahsediyoruz!
*
Türkiye, Haydut ABD’nin bu hasmane tavrına karşılık ne yapacak?
Ankara, sadece birkaç tepki beyanatıyla yetinmemelidir.
Aksi halde…
Bu ve benzeri kahpe saldırılar artarak devam edecektir.
DARBEYE “YARDIM VE YATAKLIK”
Şu sıra, “İncirlik ve Kürecik kapatılır mı?” diye soruluyor.
Türkiye, bunları yapmakta geç bile kalmıştır.
Ankara, çok daha fazla gecikmeden; kozlarını biran evvel hayata geçirmelidir.
Mesela, İncirlik Üssü 15 Temmuz 2016’daki darbe kalkışmasına yardım ve yataklık yapmıştır.
FETÖ’cü vatan hainlerinin İncirlik Üssü’ndeki Amerikalılarla seri görüşmeleri de belgelenmiştir.
*
ABD, 15 Temmuz’da FETÖ eliyle Türkiye’yi işgal etmek istedi.
Hiç kimse, asla bu gerçeğin üzerini örtemez.
Ne ki, buna niyetlenenler olduğunu görüyoruz.
15 Temmuz’dan bu tarafa; “Darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğunu düşünmüyoruz” yollu bazı siyasi açıklamalar yapılageldi.
Bu gibi beyanlar mı; hem, kapı gibi gerçekleri “hasıraltı etmeye teşebbüs” anlamındadır…
Hem de; Washington’daki şu haydutlara karşı, Ankara’nın elindeki ciddi kozları sahaya sürmesini harekete geçirmesini engeller!
YAKAYI ELE VERDİKLERİ YER
“Türkiye’nin, Suriye’de veyahut Libya’da ne işi olduğunu” soranlar cephesinin…
15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişiminin arka planında ABD’nin yer aldığı hakikatiyle özellikle ilgilenmediklerini hatırlayalım!
Zurnanın “zırt” dediği bir diğer yer, işte tam burasıdır.
Mesela, CHP’nin başındaki “Voice of America” kapsamındaki “Benim Adım Kemal” 15 Temmuz’u “Kontrollü Darbe” diye tanımlamıştır!
Aynı şekilde; 15 Temmuz’u değil de, KHK’lara atfen 20 Temmuz’u darbe diye nitelendirmiştir!
Türkiye’deki Ana Muhalefet Partisi’nin Başı…
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle alakalı olarak; CIA’e, ABD’ye ve NATO’ya tek laf dahi edememiştir! Halen daha edemiyor!
HDPKK: MADE IN U.S.A
Bir de CHP’nin “Kardeş Partisi” HDPKK var.
HDPKK, Libya Mutabakatına Meclis’ten onay çıktığında “destek vermeyen” tek partidir…
Böylelikle, Yunanistan’ı sevindirmişlerdir!
*
Türkiye Büyük Millet Meclisi…
1915 hadiselerini “soykırım” diye niteleyen ABD Senatosu’na “ortak tepki” gösterip kınama kararı alırken…
HDPKK ise “Ret” oyu vererek itina ile bunun dışında kalmıştır!
Böylelikle; hem Haydut Devletin senatörlerini, hem de Ermenistan’ı sevindirmişlerdir!
Yani, nedir?
Bunlar, TBMM’de yer alsalar da; Türkiye’mizin partisi olamıyorlar, olmuyorlar, olmak istemiyorlar!
Neden?
PKK terör örgütü de, onun siyasi kolu HDPKK da bütün hücreleriyle Amerikan Devletine bağlıdır.
Washington’dan emir ve talimat alıyorlar…
Siyasette, Terörizmin Mühendisi olan ABD’nin çıkarlarını temsil ediyorlar.