ABD Başkanı Trump yayımladığı bir tweet mesajında Suriye’deki Amerikan kuvvetlerini kastederek “askerle
ABD Başkanı Trump yayımladığı bir tweet mesajında Suriye’deki Amerikan kuvvetlerini kastederek “askerlerimizi eve getiriyoruz” demişti. Sonra tuhaf bir gelişme oldu ve Trump sözkonusu tweet mesajındaki bu ibareyi sildi. ABD Savunma Bakanı Mark Esper de yaptığı bir açıklamayla Suriye’nin kuzeyinde konuşlandırılmış bin civarındaki ABD askerinin Irak’ın batı bölgelerine kaydırılacağını belirtti. Yani Trump, yine askerleri evlerine getir(e)miyor.
Trump’ın Suriye ve Afganistan’daki ABD askerlerini çekme girişimine karşı Washington’da çok ciddi muhalefet var. İki partili bir koalisyon Trump’ı caydırmaya çalışıyor. Trump yönetimi “Taliban” ile barış müzakereleri yürütüyordu. Trump, Taliban’ın bir saldırısını gerekçe göstererek müzakereleri durdurmuş idi. Trump vazgeçmiş değil. Pazar günü sürpriz şekilde Afganistan’a giden Esper, bu ülkedeki 14 bin ABD askerinin üçte bir oranında azaltılacağını, ancak bu azaltmanın Taliban ile yapılacak bir anlaşmanın parçası olacağına dikkat çekiyordu.
Aynı gün bir başka sürpriz ise, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ve beraberindeki heyetin Afganistan’ı ziyaret etmesiydi. Heyette “İstihbarat”, “Dış İşleri” ve “İç Güvenlik” komitelerinin başkanları da yer alıyor. “Silahlı Hizmetler Komitesi” üyesi Mac Thornberry, heyetteki tek Cumhuriyetçi. Aynı heyet, Afganistan’dan önce Ürdün’deydi. Bu ziyaretlerin Trump’ın Suriye ve Afganistan’dan asker çekme kararını masaya yatırmayı amaçladığı belli. “İstihbarat” ve “Dış İşleri” komitelerine başkanlık eden Adam Schiff ve Eliot Engel’ın Trump hakkındaki azîl soruşturmasının kilit aktörleri arasında olduklarını ayrıca belirtmeliyiz.
Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu “Temsilciler Meclisi,” Trump’ın azledilmesi yönünde karar alsa bile, bu kararın Cumhuriyetçiler’in çoğunlukta olduğu Senato’nun onaylaması gerekiyor. Azil için 100 üyeli Senato’da 67 oy gerekiyor. Cumhuriyetçiler 53 sandalye ile çoğunluktalar. Demokratlar’ın 20 Cumhuriyetçinin desteğini almaları ise pek mümkün gözükmüyor. Ancak Suriye’deki ABD askerlerinin geri çekilmesini istemeyen bazı Cumhuriyetçi Senatörler azîl soruşturmasını Trump için sıkıntılı bir mecraya sürükleyebilirler. Soruşturma, Trump’ın Suriye ve Afganistan’dan asker çekme kararını sekteye uğratmanın bir aracı olarak kullanılabilir.
Nitekim Cumhuriyetçi Senatörler Mitt Romney ile Lindsey Graham Trump’a yönelttikleri eleştirilerin dozunu son günlerde artırdılar. Romney, Trump’ın Ukrayna ve Çin’den Demokrat Başkan adaylarından Joe Biden ve oğlu Hunter’ın bu ülkelerle iş ilişkilerinin soruşturulmasını istemesini çok sert eleştiriyor. Bu mesele de Meclis’teki azîl soruşturmasının kapsamındadır.
Senatör Graham’ın Trump’ın Ukrayna Cumhurbaşkanı nezdindeki girişimlerinde suç unsuru bulunması halinde azil soruşturmasına ilişkin tutumunda değişiklik olabileceğini ima etmesi son derece dikkat çekiciydi. Graham, şimdiye kadar Trump’ın arkasında duruyor idi. Öyle anlaşılıyor ki Graham, Trump’ın Suriye’den asker çekme kararından sonra fikir değiştirdi.
Öncelikli olarak İsrail’in çıkarlarını korumayı kendilerine vazife sayan Graham ve Romney “Cumhuriyetçi Parti”nin ağır topları arasında yer alıyorlar. Bilhassa Senatör Graham, ABD’nin Suriye’den çekilmesini İsrail için tehlikeli bir gelişme olarak görüyor. Bunu açıkça da söylüyor.
Dolayısıyla, Senato’da gerçekleşecek bir azîl oylamasında 51 üyenin Trump aleyhinde parmak kaldırması bile, hukuki bir sonuç doğurmasa dahi siyasi olarak zarar verebilecektir. Böyle bir gelişmeyi Demokratlar, 2020 seçimlerine hazırlanan Trump’ı yıpratmak için kullanacaklardır.
Tabii bu gelişmeler Trump’ın “askerlerimizi eve getiriyoruz” ibaresini silmesiyle ilgili olabilir. Öyle anlaşılıyor ki, Amerikan müdahaleciliğini savunan baskın çevreler, asker çekme kararından Trump’ı vazgeçirmek için iki partili baskı mekanizmasını işletmeye devam edecekler.