Türk dünyasının en büyük edebiyat organizasyonu

Türk dünyasının en büyük edebiyat organizasyonu

1992’den beri Türkiye Yazarlar Birliği tarafından gerçekleştirilen “Türkçe’nin Uluslararas

مدمرات بحرية يابانية وطائرات دورية بصدد التوجه إلى مضيق هرمز
Mesut Özil'e saldıran kişinin cezası belli oldu
Climate crisis: In the wake of a critical summit

1992’den beri Türkiye Yazarlar Birliği tarafından gerçekleştirilen “Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şöleni” 13-16 Kasım 2019 tarihleri arasında Edirne’de yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, Trakya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenecek şölenin bazı şiir fasılları Bulgaristan (Filibe-Kırcaali) ve Yunanistan’da (Gümülcine) gerçekleştirilecek. 13.’sü düzenlenen şölene; Türkiye, Tataristan, Kırgızistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Gürcistan, KKTC, İran, Irak, Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Moldova (Gagavuzyeri), Romanya, Kırım, Dağıstan, Yunanistan (Batı Trakya), Başkurdistan, Doğu Türkistan, Bosna-Hersek, Fransa, Almanya, Avusturya, Belçika ve Hollanda’dan şairler, yazarlar ve ilim adamları katılacak.

Bendeniz de Türkiye’den katılacaklar arasında bulunmaktan dolayı mutluluk duymaktayım. “Yalnızlıklar” isimli şiirle sesleneceğimi bildirirken, hemen koşup kervana yetişmek niyetindeyim.

Nice yalnızlık bir arada yaşandı

Dostluğun her dildeki anlamına inat

Zifiri karanlığın doruğa ulaştığı andı

Güvencinler taşıdı ümidi kanat kanat

Daha ilk cemrede açtı çiçekler

Yapraklar birer birer soldu döküldü

Şimdi toprak yeni bir baharı bekler

Oysa bahar, ateşin üstündeki küldü

Cinayetler işlendi gecenin bir yerinde

Kimin kanına sinsice kim girdi bilen yok

Çığlıklardı karanlığı bölen her seferinde

Yıllarca bu sesleri kim emzirdi bilen yok

Candarlarla bölüştük ekmeğimizi

Yavaş yavaş eridi büyük ümitler

Biz bile anlayamadık kendimizi

Gölgemize saldırırken itler

Geceyi böldü düdük sesleri

Gittikçe uzadı hain karanlık

İhanete soyundu nice soysuz çeri

Gaflet dedikleri belki bir anlık

Kin doldu, nefret doldu

Açılan her kapıdan içeri

Bakışlar, kendiliğinden soldu

Kalmadı gözlerimizin feri

Abdest aldığımız suya irin karıştı

Kaldı mı bilmem sözlerin bir hikmeti

Sevgilerimizin arasına kin karıştı

Vesikaya bağlandı aşkın bereketi

Doğru temel üstüne yanlış bina kurduk

Rüzgârla bir sürüklendi sevdâlarımız

Herkes çekip gitti, biz yerimizde durduk

Ümitlerle birbirine eklendi sevdâlarımız

Yıllar yılı karıncalarla oyalandık

Nice ömür tükettik ah ile vah ile

Kendi yalanımıza kendimiz kandık

Şimden geri yanıp yakınmak nafile

Farelerle bölüştük ekmeğimizi

Ağzımız pas tuttu ama aldıran kim

Acıyı payettik aramızda gizlice

Duvar şahittir, isyan etmedik

Tarih düştük gidenlerin ardından

Bir arada yaşadık yalnızlıkları

Nice yalnızlık bir arada yaşandı

Dostluğun her dildeki anlamına inat