Yeni kredi derecelendirme kuruluşumuz JCR-Avrasya

Yeni kredi derecelendirme kuruluşumuz JCR-Avrasya

Kredi derecelendirme kuruluşlarının notlandırma işlemi, özel ve kamu bankalarını, finans ve kamu kuruluşl

Trump tweet, political divisions fuel rising discourse about new US…
Climate activist Greta Thunberg nears Lisbon port
Turkey, Russia to take action against YPG violations in northern…

Kredi derecelendirme kuruluşlarının notlandırma işlemi, özel ve kamu bankalarını, finans ve kamu kuruluşlarını, yerel yönetimleri ve ülkeleri içine alan geniş bir kesimi ilgilendirmekte. Yani bu kuruluşlar hem özel ve kamu kesimine hem de ülkelere not veren önemli kuruluşlardır.

Çünkü kredi derecelendirme kuruluşları, verdikleri notlar ile ülkeye girecek sermayenin miktarını belirledikleri gibi, ülkelerin hangi oranlarda borçlanacaklarını da belirlemektedirler.

Ayrıca bankalar ve finansal kuruluşlar için verdikleri notlarda da borçlanma faizlerini belirlemeleri nedeniyle, hem bankaların maliyetlerini ve rekabet güçlerini hem de verdikleri düşük notlar ile neden oldukları yüksek faizlerle ekonominin gidişatını olumsuz etkileyen önemli kuruluşlar haline gelebiliyorlar.

Bazen verdikleri taraflı notlarla iflas eden firmaları en iyi firma olarak değerlendirdikleri gibi iyi firmaları da çok kötü notlandırdıkları için yatırımcıları yanılttıkları oldu. 2008 küresel ekonomik krizi döneminde “AAA” verdikleri finansal kuruluşların kısa süre sonra iflas etmesi bunun en iyi örneği oldu.

DÜNYADA KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARI

1900’lı yılların başında bu işin içinde olan kredi derecelendirme kuruluşları, dünyadaki derecelendirme işini tamamen kontrol ediyorlar. Her ne kadar yaklaşık 80 kredi derecelendirme kuruluşu olsa da halen dünyadaki derecelendirme işini üç kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody’s, Standard & Poor’s (S&P) ve Fitch yapmaktadır.

Son yıllarda yeni derecelendirme kuruluşları ortaya çıkmakta. Özelikle 2008 krizi döneminde mevcut kredi derecelendirme kuruluşlarının verdikleri notlara ilgili soru işaretleri nedeniyle bu alanda hem yeni derecelendirme kuruluşlarının kurulması hem de bu notlarla ilgili düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda cılız olsa da belli adımlar atıldı.

1994 yılında Çin kredi derecelendirme kuruluşu olan Dagong Global kuruluşunu kurdu. Ama halen piyasada mevcut derecelendirme kuruluşları olan Moody’s, Standard & Poor’s (S&P) ve Fitch’in dominant durumlarının devam ettiği de bir gerçek.

YENİ KREDİ DERCELENDİRME KURULUŞUMUZ: JCR-AVRASYA

Türkiye’nin uzun süredir kredi derecelendirme kuruluşlarının verdikleri notlar konusunda dile getirdiği rahatsızlıklar vardı. Yeni derecelendirme kuruluşu kurmak mı yoksa mevcut bir derecelendirme kuruluşunu satın almak mı sorusunun karşılığını, Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu (JCR)-Avrasya’nın yüzde 85’ni özel ve kamu bankaları ve BİST’in satın almasıyla bu sorunun cevabı da verilmiş oldu.

Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu (JCR)-Avrasya’nın, şimdilik borçlanma piyasalarının etkinliği açısından önemli bir görev üstleneceği beklenmektedir.

Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu (JCR)-Avrasya, ülke içinde bankaların kredi verirken her bankanın kendine göre oluşturduğu yöntem ve kriterlerin yerine yeni derecelendirme kuruluşundan bu notun istenmesi zorunluluğu, hem JCR – Avrasya’nın kapasitesini hem de verilecek kredinin doğru şekilde verilmesini sağlayacaktır.

Zaten kredi derecelendirme kuruluşunun ilk ortaya çıkmasının gerekçesi de finansal piyasalardan borçlanmak isteyen şirketlerin kredi değerliliğini tespit etmek olmuş. Dolayısıyla JCR – Avrasyaderecelendirme kuruluşunun özellikle risk yönetimi ve borçlanma piyasalarının etkinliği açısından önemli bir görev üstlenerek özellikle ulusal firmaların notlandırılmasında daha aktif olması bekleniyor.

Diğer yandan JCR – Avrasya’nın içinden çıktığı ve işbirliği içinde olduğu JCR, 1980’li yılların ortalarında daha çok ülke derecelendirmesine ağırlık vermiş olması nedeniyle JCR ile işbirliğinin devam etmesi katkısıyla JCR – Avrasya sonraki yıllarda piyasada ülke derecelendirmesinde önemli rol oynayabilir.

Ancak şu bir gerçektir ki, fon çekmek isteyen ülkelere koşul olarak kendi kredi derecelendirme kuruluşundan not alınmasını zorunlu hale getirmek, ancak ülkelerin fon sahibi ya da güçlü bir finansal merkeze sahip olmasıyla birebir ilgilidir. Bunu da unutmamak lazım.