Türkiye ile Libya arasında imzalanan 'deniz yetki alanları' ile ilgili mutabakat Doğu Akdeniz'de yepyeni bir sayfanın a&ccedi
Türkiye ile Libya arasında imzalanan ‘deniz yetki alanları’ ile ilgili mutabakat Doğu Akdeniz’de yepyeni bir sayfanın açılmasını sağladı.
- Mutabakatla birlikte Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Türkiye’yi 41 bin kilometrelik bir alana hapsetme girişimleri sonuçsuz kaldı.
Bu gelişmeler sonrası NATO ve Avrupa Birliği’nin desteğini alarak Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışan Yunanistan’ın atacağı her adım yakından takip ediliyor.
Peki bu adımlar neler olabilir? Türkiye’ye karşı NATO’dan destek isteyeceğini açıklayan Atina bir netice elde edebilir mi?
Gelişmeleri yenisafak.com’a değerlendiren Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, Türkiye-Libya anlaşmasının Atina’da soğuk duş etkisi yarattığını belirterek, “Yunanistan bu mutabakat karşı üç koldan çare bulmaya ve Türkiye’nin önünü kesmeye çalışıyor. Bunlardan ilki Libya ile kendileri de bir anlaşma yapmak istediklerine dair iddialar var. İkincisi Avrupa Birliği’nde Türkiye’yi şikayet ettiler ve yaptırım konusunu gündeme getirdiler. Teorik olarak bu yaptırımlar belirlendi ancak kurumlar ve kişiler belirlenmediği için bu yaptırımlar henüz uygulanmıyor. Üçüncü adım ise NATO. Yunanistan, NATO’dan yardım isteyeceğini açıkladı” değerlendirmesinde bulundu.
TSK, Ege ve Doğu Akdeniz’de son dönemin en büyük tatbikatlarını gerçekleştirdi.
TÜRKİYE’Yİ KENARA SIKIŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR
“Yunanistan hükümetinin, NATO Liderler Zirvesi’nde Türkiye-Libya anlaşmasını gündeme getirmesinden nasıl bir sonuç elde edilebilir?” sorusuna da yanıt veren Oğuz, “Yunanistan, NATO ittifak sistemi içerisinde Türkiye’yi kenara sıkıştırmaya çalışıyor. NATO, kuruluşu gereği zaten kendi üyelerine karşı bir şey yapamıyor. Bu sebeple Atina yönetimi, NATO’dan değil ama NATO’yu oluşturan üyelerin Türkiye’yi kınamasını bekliyor” vurgusunu yaptı.
YUNAN BASINI GELİŞMELERİ ÇARPITIYOR
Özellikle Yunan basınında askeri gelişmelerle ilgili sürekli dezenformasyon yapıldığına dikkat çeken Oğuz, “Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın sürekli yeni silah platformları, denizaltılar, savaş uçağı satın alacağı gibi iddialar yayıyorlar ancak bugüne kadar fiili olarak satın alınmış bir şey yok. Dolayısıyla baktığımız Yunan medyası gelişmeleri çarpıtmak için çok fazla dezenformasyon yayıyor” dedi.
Türkiye ile Libya arasındaki deniz sınır yetki alanlarını belirleyen anlaşma sonrası Doğu Akdeniz’de yeni bir sayfa açıldı.
BÖLGEYE SAVAŞ GEMİLERİNİN GELMESİ RUTİN
ABD ve Fransız uçak gemilerinin daha önce belirlenen planlar çerçevesinde Doğu Akdeniz’e geleceğini ve Yunanistan’ın bu durumu dezenforme edebileceğini vurgulayan Oğuz şunları söyledi:
- “Yunan basını, Fransız ve ABD uçak gemileri bizi desteklemek için bölgeye geliyor dedikodusunu yayabilirler. ABD’nin Basra Körfezi’nde sürekli bir uçak gemisi var. ABD’nin Atlantik kıyılarından çıkan yeni bir uçak gemisi, intikal kapsamında Atlantik’i geçiyor, Cebeliktarık’tan Akdeniz’e giriyor, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’ndan geçerek Basra Körfezi’nde görevi devralıyor. Bu rutin bir gelişme. Yunanistan’ın bunu kullanma durumu söz konusu olabilir. Aynı şekilde, Fransız Charles De Gaulle gemisi 1 yıl önce açıklanan program çerçevesinde Ocak ayının ikinci haftasında Doğu Akdeniz’e gelecek ve bu bölgede 1 ay süreyle kalacak. Bu gelişmelerin Doğu Akdeniz’le bir ilgisi yok. Bu program açıklandığında ne Doğu Akdeniz ne de Libya meselesi vardı” dedi.
OYNAT 00:00
Yunanistan’da Doğu Akdeniz paniği: Hafter’le masaya oturdular
Türkiye-Libya tarihi anlaşmaya imza attı. Doğu Akdeniz’de yeni bir dönem başladı. Anlaşma sonrası büyük panik yaşayan Yunanistan, Libya’da darbeci Hafter’le masaya oturdu.