​YPG'ye en büyük darbeyi örgüt içerisindeki çözülmeler vuracak

​YPG'ye en büyük darbeyi örgüt içerisindeki çözülmeler vuracak

Barış Pınarı Harekatı ile sahaya inen Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu, Suriye'nin kuzey doğusun

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupa'da ev sahibiyiz
Swedish journo returns Nobel prize, protesting Handke
Turkey's maritime pact with Libya sent to UN: President Erdoğan

Barış Pınarı Harekatı ile sahaya inen Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu, Suriye’nin kuzey doğusunda yepyeni bir dönemin başlamasını sağladı.

ABD ve Rusya ile sağlanan mutabakat çerçevesinde, YPG’li teröristler sınırın 30 kilometre güneyine çekilecek.

Bu gelişmeler, ‘Arap nüfusun yoğun olduğu bölgeleri kaybetmesi, YPG’yi nasıl etkiler?’ sorusunu da beraberinde getirdi.

Suriye Demokratik Güçleri adı verilen paravan örgütün büyük bölümünün Arap nüfustan oluştuğunu hatırlatan ORSAM Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, “Arap unsurlarla, YPG arasındaki ittifak çok kırılgan. Tamamen zora ve yerel güvenliğe dayalı bir ittifak vardı. Türkiye’nin müdahalesiyle Arap aşiretler, örgütten ayrılarak farklı ittifak arayışlarına girebilirler. Zaten Arap aşiretlerle, YPG arasında uzun zamandır sıkıntılar vardı. Deyrizor ve Rakka’ya YPG’ye dönük sürekli protestolar yaşanıyordu. Barış Pınarı Harekatı YPG ile Arap unsurlar arasında bir bölünmeye neden olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye, harekat öncesi Suriye’nin kuzeyine havadan broşürler dağıtmıştı: Silahlarınızı bırakın, teröristlerden uzak durun, ailelerinizin yanına dönün

PKK içerisinde en az 20 bin Arap var

Fırat’ın doğusundaki YPG varlığının büyük bölümünü Arap nüfusun oluşturduğuna dikkat çeken Orhan, “Suriye Demokratik Güçleri’ne bağlı örgüt elemanlarının sayısı 50-60 bin. Bunların neredeyse yarısının Arap unsuru olduğu düşünülüyor. 20 bini ise Suriyeli Kürtlerden devşirildiği ve kalan 10 bin ise daha çekirdek PKK diyebileceğimiz, körü körüne inanmış militanlardan oluşuyor” ifadelerini kullandı.

YPG imha olmamayı tercih etti

YPG’nin Zeytin Dalı Harekatı sırasında 4 binden fazla örgüt üyesini kaybettiğini hatırlatan Orhan şu değerlendirmeyi yaptı:

  • “Barış Pınarı’nın en büyük kaybedeni YPG oldu. Şahin Cilo’nun iki seçeneği vardı. Ya tamamen direnme seçeneğini kullanacaktı ki bunu yapsa tamamen imha olacaklardı. Mesela Afrin’de bunu uyguladılar, tamamen direnmeyi tercih ettiler ama büyük kayıp verdiler. TSK, Afrin şehir merkezine geldiğinde ise örgüt kaçmayı tercih etti. Şahin Cilo, burada daha fazla kayıp vermemek için Rusya ve Esed rejimi ile anlaşarak, Türkiye’nin operasyonunu engellemeye çalışıyor. Aksi taktirde direniş seçeneği örgüt içerisinde direniş seçeneği örgüt için imhaya yol açacak.”