BMW'den sıfır diye aldığı araç kazalı çıktı

BMW'den sıfır diye aldığı araç kazalı çıktı

Son yıllarda vergi oranları ve fiyatları artsa da Türkiye'de lüks araç tüketimi de sürekli yükseliş

Our goal is to prevent terror corridor in N.Syria: DefMin
Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Türkkan: 2 milyon riskli konutun…
To study the world: A group show at Evliyagil Dolapdere

Son yıllarda vergi oranları ve fiyatları artsa da Türkiye’de lüks araç tüketimi de sürekli yükseliş trendinde. Neredeyse her ışıkta çok lüks bir araç görmek mümkün.

Yüz binlerce TL ödeyerek satın alınan araçların bakım, onarım ve herhangi bir arıza-kaza durumunda sahiplerine maliyetleri de oldukça yüksek.

Ancak son zamanlarda yaşanan kimi olaylar, sıfır otomobil aldığınızda dahi ‘kandırılmış olabileceğiniz’ gerçeğini ortaya koyuyor.

Alper Vurar, sıfır kilometre olarak aldığı araçta çıkan ayıpları, aktif olarak kullandığı otomobilinin arka camına yazdı.

Model yükseltmek için satmak istedi: Tüm film orada koptu

İzmitli Alper Vurar da beğendiği lüks aracı diğerlerine göre çok daha yüksek bir ücret ödeyerek kendi bayisinden ve sıfır kilometre olarak aldı. Yenisafak.com’a konuşan Vurar, gönlünün rahat olması ve herhangi bir sorunda kurumsal bir muhatap bulabilmek için bu yolu seçtiğini anlattı.

  • ‘BMW benim için güven demekti’ ifadesini kullanan Vurar, “Dünyanın en iyi otomobil üreticilerinden birinin arabasını Türkiye’deki resmi bayisinden sıfır kilometre olarak aldım. Bir süre sonra aynı markanın X5 model jeepine geçmek için aracımı satmak istedim. Arkası çorap söküğü gibi gelecek olayların başlangıcı da bu satış sırasında oldu” ifadesini kullandı.

Aracın vites koluyla ilgili yapılan işlemlere dair kayıtlar.

‘Kafası rahat olsun’ diye sıfır km aldı; başı dertten kurtulmadı

“Arabamı aldığım yer de jeepi satın almak istediğim yer de aynı bayiydi. Beni tanıdıkları için elimdeki 2 serisi aracımı satmam konusunda yardımcı oldular ve müşteri buldular” şeklinde konuşan Vural, şunları söyledi:

Ben aracımda en ufak bir arıza, kaza olmadığını, kilometresinin orijinal olduğu konusunda çok rahat bir şekilde aracı bayiye götürdüm. Hatta satacağım kişiden kaparo da aldım. Ancak bayiden gelen telefonla neye uğradığımı şaşırdım.

Aracım Almanya’daki üretimi sırasında bir direksiyon dişlisinde bir sorunla karşılaşmış. BMW merkezi, Türkiye’deki dağıtıcı firmaya bunu bildirmiş. Ancak yine de aracı ‘orada mutlaka bu sorunu çözün’ diyerek ülkemize yollamış.

Satın aldığım araç bana teslim edilmeden önce nerede ve nasıl yapıldığını bilmediğimiz bir şekilde kazaya karışmış. Bu kaza sonrası aracım boyanmış.

Aracın ‘sıfır’ olarak satılmadan önce yapılan tamirlere ilişkin resmi belgelerden biri.

Kazası da var kilometre oynaması da

Bunlar da yetmediği gibi benim ‘sıfır’ kilometre olarak satın aldığım aracımla birileri 130 km boyunca yol gitmiş. Sonra bu yol dağıtıcı firma tarafından sisteme müdahale edilerek silinmiş ve aracım yeniden 0 km’ye indirilmiş.

Yani üretiminde hatası olan ve BMW tarafından bildirilip-kayıt altına alınan, kaza yapan, tamir ve boya gören, 130 km yol gidilen, bunların hepsinin gizlenerek bana ‘Buyurun 0 km aracınız’ diyerek satılan bir araba var ortada.”

Aracın ‘sıfır km’ olarak satılmadan önce arka tamponunun kaza nedeniyle işlem gördüğüne dair resmi kayıt.

Bilirkişi raporda kimi kusurları gizledi, hakim mahkemeye gelmedi

“Söz konusu firmayla bunları paylaştığınızda süreç nasıl ilerledi?” sorusunu yönelttiğimiz Vurar, “İlk başlarda oldukça ümitliydim. Çünkü karşımda dünyanın en iyi araba markalarından birinin Türkiye’deki resmi distribütörü vardı. Ancak işin içine girdikçe en iyi markaların bile ülkemizde ne denli kötü çalışan firmalarla işbirliği yaptığını gördüm” dedi.

Aracın ‘sıfır’ olarak satılmadan önce servise girdiği ve km’sinin sıfırlandığına dair bilgiler.

Bu nedenle süreci mahkemeye taşıdığını anlatan Vurar, başından geçenlerle ilgili şunları söyledi:

“Mahkeme olaya bilirkişi atadı. Bilirkişi raporunda bu araçta imalat hatası olduğunu, bu hatanın gizlendiğini, bunun gizli ayıp niteliğinde olduğunu, araçta onarılma işlemi bulunduğunu tespit etti. Ancak bazı konulardan ısrarla kaçındı. Örneğin; aracımın direksiyon dişlisindeki hata nedeniyle sürekli sola çekme gibi bir arızası var. Bilirkişi bu ayıbı gizledi. Mahkeme günü geldiğinde ise bu kez de Hakim davaya katılmadı. Dolayısıyla süreç bir kez daha ertelendi.”

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporundan bir kesit.

Almanlar başka bir Avrupa ülkesine ayıplı mal gönderebilir mi?

Mağdur Alper Vurar ayrıca, kendi şirketinin de Alman malı makinalar sattığını ve onların nasıl çalıştığını çok iyi bildiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Almanlar, ayıplı mal konusunda çok hassastır. Asla bu tarz işlere girmezler. Ancak BMW gibi bir marka Türkiye’ye ‘üretiminde hata oldu, siz orada değiştirin parçasını’ diyebiliyor. Bunu başka bir Avrupa ülkesine diyebilirler mi? Hollanda’ya, Fransa’ya, İtalya ya da İngiltere’ye ayıplı mal satabilirler mi? Neden bize satabiliyorlar? Ya da Türkiye’deki dağıtıcılar daha az fiyat vererek onlardan bu tür araç istiyor, burada tamir ediyor ve vatandaşa ‘sıfır’ diye mi satıyor? Bunlara ilişkin bir denetim yok. O kadar rahatlar ki. Organize bir şekilde bu tür şeyler yapabiliyorlar.

  • BMW’nin Almanya merkezi tarafından Türkiye’deki dağıtıcıya gönderilen resmi yazı. Boyalı alanda değişim-tamir yapılması zorunluluğundan bahsediliyor.

Benim tüm araçlarım aynı marka. Parayla işim de yok. Bu aracın fiyatı 1 aylık kazancım. Benim derdim, kandırılmış, aldatılmış olmak. Bunu kabul edemiyorum. Mahkemenin kararının emsal olması lazım. Yoksa binlerce vatandaşın canı yanacak. Araç alacak kişilere tavsiyem, sıfır kilometre de alsalar mutlaka ama mutlaka ekspertizle gitsinler ve aracı inceletsinler.”

Araç alacaklar dikkat: Sıfır diye aldılar kazalı çıktı

EKONOMİ

Araç alacaklar dikkat: Sıfır diye aldılar kazalı çıktı

Sıfır araç aldı, hayatının şokunu yaşadı

EKONOMİ

Sıfır araç aldı, hayatının şokunu yaşadı