Fakirliğin yüksek, Müslüman nüfusun yoğun olduğu Bangladeş’te misyonerlik faaliyetleri arttı. H
Fakirliğin yüksek, Müslüman nüfusun yoğun olduğu Bangladeş’te misyonerlik faaliyetleri arttı. Hıristiyanlar, gelir seviyesi düşük insanları iş ve para karşılığında dinlerini değiştirmeye ikna ediyor. Nüfusu yaklaşık 164 milyon olan Bangladeş’in yüzde 85’ini Müslümanlar oluştururken, yüzde 15’lik kesim ise Budist ve Hıristiyanlardan oluşuyor. Hıristiyanlar devletten tam destek alırken, Müslümanlar ise idam ve para cezası gibi çeşitli engellemelere uğruyor. Müslümanların İslami faaliyetlerini gizli sürdürdüğü bölgedeki tek İslami STK Islamik AID Bangladesh (IAB). Dernek bölgedeki cami ve yetimhanelerle ilgilenerek mazlum halka yardım elini uzatıyor. Ülkenin hemen her bölgesinde bu kuruma ait yetimhaneler var. Buralarda babalarını kaybetmiş yardıma muhtaç çocuklara İslami ve bilimsel eğitim veriliyor. Çocuklar asimile olmadan Müslümanca yetiştiriliyor.
HAFIZLIK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU
Kapılarını Yeni Şafak’a açan Rangpur’daki Al Amin Yetimhanesi’nde kalan çocuklar, konteynırdan odalarda 11 arkadaşıyla birlikte tahtadan bozma yataklarda uyuyor. Kurumda ayrıca bir derslik, bir hafızlık odası, bir de yemekhane var. Çocuklar zor şartlar altında haftanın 5 günü hafızlık eğitimi alıyor. Sabah namazından 1 saat önce uyanan çocuklar çalışmaya başlıyor. Burada hafızlık eğitimi alan yetimlerden biri de 13 yaşındaki Muhammed Mehdi Hasan. Babası öldükten sonra annesinin dört kardeşiyle kendisine bakamadığını, bu yüzden 4 yıl önce yetimhaneye geldiğini söylüyor. Hasan, “Hafızlık çalışmasına sabah namazından bir saat önce başlıyoruz. Namazı kıldıktan öğle vaktine kadar çalışmaya devam ediyoruz. Öğleden akşama kadar arkadaşlarımızla oyunlar oynuyoruz. Hafız olmak çok güzel bir duygu. Ben bir Müslümanım” diyor.
- İyi olmak ne demek?
-
Hafızlık eğitimi alan öğrenciler
- Şimdiye kadar 6 cüz ezberlediğini anlatan 12 yaşındaki Atig Hasan, “3 yıl önce babam öldü. Ben de ülkeme faydalı olmak, aileme bakabilmek için buraya geldim. Haftanın dört günü hafızlık eğitimi alıyoruz. Perşembe günleriyse akademik dersler görüyoruz. En çok matematiği seviyorum” derken; 14 yaşındaki Muhammed Parvaz Muşerref ise Kur’an-ı Kerim’in yarısını hıfzettiğini anlatıyor: “Ben en çok spor derslerini seviyorum. Futbol oynamayı da çok seviyorum. Yakında inşallah tam hafız olacağım.” 9 yaşındaki Muhammet Miracul İslam, 7 yaşındayken buraya geldiğini, annesinin evlere temizliğe giderek kardeşlerine baktığını anlatıyor. Kur’an’ı dördüncü cüze kadar ezberlediğini söyleyen 12 yaşındaki Haliful İslam ise “2 yıl önce buraya geldim. Bizlerin zor durumda olduğumuzu söylüyorlar. Sürekli yardım ediyorlar. Ben hep böyleydim. İyisi nasıl olur bilmiyorum ki? İnşallah en yakın zamanda hafız olacağım” diyor.
HAYAT
Türkiye’yi çok seviyoruz