New York Times gazetesinde Eric Schmitt imzasıyla yayınlanan analiz yazısında, Suriye’de küçük bir bölgeye sıkışan IŞİD’e karşı Amerika liderliğindeki
New York Times gazetesinde Eric Schmitt imzasıyla yayınlanan analiz yazısında, Suriye’de küçük bir bölgeye sıkışan IŞİD’e karşı Amerika liderliğindeki koalisyonun mücadelesinde yaşanan gecikme inceleniyor.
Yazıda, Hajin ve civarındaki operasyonlar hava koşulları ve IŞİD’in direnişi nedeniyle zaten yavaşlamışken, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde Kürt güçlere yönelik saldırılarının operasyonları durma noktasına getirdiği vurgulanıyor.
Geçtiğimiz hafta kuzey Suriye’deki bazı hedeflerin Türkiye tarafından bombalanmasının ardından Suriye Demokratik Güçleri IŞİD’e karşı operasyonlarını durdurma kararı almıştı. IŞİD’in Suriye ve Irak’taki toprak kayıplarının ardından başvurduğu küresel taktiklerin de anlatıldığı yazının dikkat çekici kısımlarını aşağıda bulabilirsiniz:
İslam Devleti’nin doğu Suriye’de elinde kalan son mevziiye karşı yürütülen Amerika destekli askeri saldırı durakladı; müttefik güçlerin beklediği gibi düşmandan kaynaklanan nedenleri olsa da hiç beklemedikleri başka tehditlerin de etkisi var.
Harekatın Eylül’de başlamasının ardından şiddetli bir kum fırtınası sürerken bubi tuzakları, mayınlar ve militanca bir karşı saldırı koalisyonu habersiz yakaladı.
Üstüne geçtiğimiz hafta, Amerika’nın yardımıyla İslam Devleti’ne karşı savaşan ve Kürtlerin başını çektiği milis gücü Suriye Demokratik Güçleri, kuzeydeki Kürt mevzilerinin Türkiye tarafından top ateşine tutulmasının ardından operasyonları durdurdu.
Amerikalı diplomatlar ve generaller, ABD ile ortaklık yapmalarına rağmen Kürt savaşçıları terörist olarak gören Türklerle gerilimi yatıştırmaya koştular.
Ulusal Terörle Mücadele Merkezinin müdür vekili Russel Travers, geçtiğimiz ay Washington’da senatörlere “IŞİD’in Irak ve Suriye’deki sığınağı büyük ölçüde çökse de, her biri yüzlerce veya binlerce üyeye sahip ondan fazla kol ve şebekeyi içeren küresel teşkilatı gücünü koruyor” dedi.
Şüphesiz, ABD’nin hava saldırılarında ve ortaklarının harekatlarında aralarında üst düzey liderlerin, deneyimli komutanların ve yabancı savaşçıların olduğu binlerce IŞİD üyesi öldürüldü. Aşırılıkçı grup artık Irak ve Suriye’de 2014’te ele geçirdiği toprakların bugün sadece yüzde 1’ini, yani Manhattan’ın yarısı kadar bir alanı elinde tutuyor.
Ancak Batılı ve Ortadoğulu terörle mücadele görevlilerine göre örgüt, merkezsiz bir komuta zinciriyle yönetilen atomize, gizli bir hücreler ağı şeklindeki ilk haline döndü.
Amerikan ordusunun Ortadoğu ve Güneybatı Asya’da operasyonlarını yöneten General Votel, bu duruma hazırlıklı olduklarını belirterek “bu örgütler asla bir çırpıda yok olmayacak” dedi.
Bir zamanlar Irak ve Suriye’de ayda 1500 kişiye ulaşan yabancı savaşçı katılımı ciddi ölçüde azaldı. Buna rağmen, ABD genelkurmay başkanı General Joseph F. Dunford Jr. Ekim ayında ordu komutanlarıyla yaptığı toplantıda IŞİD’in bölgeye her ay yaklaşık 100 yeni yabancı savaşçı çekmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Washington’daki Savaş Çalışmaları Enstitüsü de yakın tarihli bir analizinde “mevcut gidişatıyla IŞİD, Irak ve Suriye’de yerel güvenlik güçlerini alt etme iddiasında bir ayaklanmayı yeniden başlatmaya yetecek güce ulaşabilir” sonucuna varıyordu.
Irak’ta İslam Devletinin uyuyan hücreleri geçtiğimiz aylarda, özellikl
e Anbar, Kerkük ve Selahaddin vilayetlerinde Iraklı güvenlik güçlerine ve sivillere yönelik saldırılar ve pusular gerçekleştirdi.
Müttefik güçlerin yetkilileri, militanların yaklaşık 60,000 kişilik yerel halkın arasında saklandığı Hajin’de ve civar köylerde süren çatışmanın, koalisyonun örgütü Rakka ve Musul’dan çıkarmasından bu yana en yoğun çatışma olduğunu belirtiyor.
Milis güçlerin sözcüsü Mustafa Bali’ye göre IŞİD “bizim güçlerimizle doğrudan çatışmaktan kaçınıyor, savaşçılarımızın ilerlemek için kullanmak zorunda olduğu rotaları top ateşi ve ağır silahlarla hedef almayı tercih ediyor.”
Son birkaç günde, hafif silahlar ve havan kullanan deneyimli IŞİD savaşçıları, kum fırtınasından yararlanarak karşı saldırıya geçti. Bazı milis güçlerini öldürdüler ve birkaç gün öncesinde Amerikan destekli koalisyona kaptırdıkları bölgeleri tekrar ele geçirdiler.
Fırtına nedeniyle cephedeki milislere destek veren Amerika’nın ve müttefiklerin savaş uçakları havalanamadı; ABD’li yetkililere göre IŞİD savaşçıları bu zafiyetin farkındaydı ve bundan yararlandı. Kıdemli bir Amerikalı yetkilinin aktardığına göre, milis güçleri mevcut birkaç binlik güce ilaveten kuzey Suriye’den 1000 kişilik yeni gücü çatışma bölgesine getirdi.
Amerikalı ve koalisyon ülkelerinden yetkililere göre Aralık’ta tamamlanması planlanan askeri saldırı artık önümüzdeki yılın başına sarkacak. Ki bu, bir NATO müttefiki olan Türkiye’nin kuzey Suriye’deki Kürt mevzilerine saldırıp, Kürt komutanların IŞİD’e karşı saldırılarını durdurmaya yöneltmesinden önceydi.
Bali’ye göre, ABD ile müttefikleri “Türk saldırganlığını durdurup bu tehdidi ortadan kaldırana” dek duraklama sürecek.
Suriye’de IŞİD’e karşı saldırı daha önce de tökezlemişti.
Bu yılın başlarında, Suriye Demokratik Güçlerinin ana gövdesini oluşturan binlerce Kürt savaşçı ve komutan, Kürt milis güçlerinin Türk birliklerinin güçlü saldırılarına maruz kaldığı kuzeybatı Suriye’deki Afrin’i savunmaya yönelmişti.
Geçtiğimiz Cuma günü, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığının üst düzey yetkilileri son gerilimleri yumuşatmak için Türk yetkililerle görüştüler. ABD Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamaya göre, Washington’da Türk meslektaşıyla görüşmesinin ardından siyasi işlerden sorumlu dışişleri bakanlığı müsteşarı David Hale “bölgede karşılıklı ateşe son verilmesi çağrısı yaptı ve IŞİD’in kalıcı olarak yenilmesini sağlamak için kuzeydoğu Suriye’de istikrara duyulan ihtiyacın altını çizdi.”
Yetkililerin bildirdiğine göre, kuzeydoğu Suriye’deki ABD birliklerinin Pazar günü Türkiye sınırında üç zırhlı araçla devriye görevi yapması Cuma gününden bu yana tansiyonu azaltmaya yönelik ikinci kuvvet gösterisiydi.
Yazının orijinalini buradan okuyabilirsiniz