Bu kış aylarında akıllı bir grip önleyici strateji izlemek mi istiyorsunuz? Reader’s Digest’ten Andrea Barbalich, sizi gripten koruyacak yönte
Bu kış aylarında akıllı bir grip önleyici strateji izlemek mi istiyorsunuz? Reader’s Digest’ten Andrea Barbalich, sizi gripten koruyacak yöntemleri yazdı.
Grip sezonu ekim ayından başlayıp mart ayına kadar sürse de asıl doruğa ulaştığı zaman Şubat ayı. Neden en çok grip vakası kışın görülüyor? White Plains Hospital’dan doktor Erik Larsen “Öksürme ya da hapşırma yoluyla ağızdan ya da burundan çıkan virüs hava kuru olduğunda daha fazla yayılıyor” diyor, “Yaz aylarında virüs daha çabuk yok oluyor çünkü havada nemli”. İşte bu adımlar sağlığınızı korumada yardımcı olabilir
Dr. Larsen “Aşı sizi kesin olarak gribe karşı korumaz ama kayda değer bir bağışıklık geliştirmenizi sağlar” diyor, “Ve eğer grip olursanız da, daha hafif atlatmanızı sağlayacağı da kanıtlandı”. Hastalık Koruma ve Önleme Merkezleri (CDC) 6 aydan büyük herkesin her yıl grip aşısı yaptırmasını öneriyor. Bu bilhassa çocuklar, hamileler, 65 yaş üstü kişilerle astım, diyabetik ve kalp rahatsızlığı olanlar için önemli.
Dr. Larsen “Sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip sağlıklı bir insan grip virüsüne maruz kaldığında virüsü daha kolay reddedebilir” diyor, egzersiz yapmanın, her akşam 8 saat uyumanın ve stresten uzak durmanın önemini vurguluyor. Dr. Larsen bunun sadece gribi önlemekle kalmayacağını, ayrıca bakteriyel zatürre gibi ikincil enfeksiyonları da engelleyeceğini söylüyor.
Şeker sizi bulaşıcı hastalıklara daha açık hale getirir. Araştırmacılar yüksek şeker ortamında akyuvarların etkili bir şekilde çalışmadığını öne sürüyor. Bu nedenle Dr. Larsen şeker ve alkol tüketiminin azaltılmasını tavsiye ediyor.
C ve D vitamini alın
Araştırmalar C ve D vitaminlerinin gribe karşı koruyucu olduğunu gösteriyor. Ne kadar vitamin almanız gerektiğini doktorunuza danışın, eğer ekstra C vitamini alıyorsanız bolca suyla birlikte için çünkü vitamin böbreklerinizi yorabilir. Dr. Larsen “Vücut yeteri kadar su aldığında enfeksiyonla daha iyi savaşır” diye ekliyor, bu nedenle grip sezonu boyunca günde en az sekiz bardak su içmek akıllıca olabilir.
Mikroplar yüzeylerde iki saat ve daha fazla süre hayatta kalabilir. Eğer kapı kolu gibi virüs bulaşmış bir yere dokunursanız virüs size de geçer. Ellerinizi en az 20 saniye boyunca sabunla sıcak suda yıkarsanız mikrobun yayılmasını önleyebilirsiniz. Ayrıca önemli bir not: Tırnaklarınızı da yıkayın. Dr. Larsen “Tırnaklarınız ne kadar uzunsa, altlarında mikropların birikme olasılığı da bir o kadar fazla” diyor, “Bir avucunuza sabun alın ve diğer elinizin tırnaklarını sabun tırnak diplerine girene kadar batırın”. Çok yıkamaktan ellerinizin kuruması da bir sorun, çünkü mikroplar eldeki çatlaklardan vücudunuza girebilir. Bu nedenle nemlendirici kullanın
Dr. Larsen grip virüsünün vücuda en fazla ağız, burun ve gözlerden girdiğini söylüyor. Ama virüs derinizden vücuda giremez. Bu nedenle ellerinizi yüzünüzden uzak tutun.
Dr. Larsen “Çoğu zaman virüsü başkasına bulaştırmamak için elimizin içine öksürürüz ama o zaman da elimize mikrop bulaşır ve bu şekilde muhtemelen çok daha fazla insana enfeksiyon bulaştırırız” diyor. Bu nedenle en iyisi dirseğinizin içine öksürmektir.
Eğer bir ofiste çalışıyorsanız ve bilgisayarınızı başkasıyla paylaşıyorsanız klavyenizi sıklıkla temizleyin. Aynı şekilde kasa, sipariş sistemi gibi ortak kullanılan cihazları da alkollu bezlerle temizleyin.
Hem işverenlerin hem de çalışanların üstünde olabildiğince üretken olma baskısı var ama hastayken işe gitmek akıllı bir davranış değil. Dr. Larsen “Grip çok bulaşıcıdır. Bu nedenle bir kişinin kısa süreliğine ofiste bulunup diğerlerini hastalığa maruz bırakması uzun vadede büyük bir dezavantaj olabilir” diyor. Dr. Larsen ilaçtan bağımsız olarak ateşiniz düştükten 24 saat sonra işe dönmenizi tavsiye ediyor, eğer ilaç kullandığınız için ateşiniz düşüyorsa bu ateşinizin gerçekten düştüğü anlamına gelmez, “Eğer daha iyi hissediyorsanız ilaç almayı kesin. Ateşiniz 24 saat boyunca yükselmediyse işe dönebilirsiniz”.