ABD Rahibi … Haçlı Seferinin Bir Başka Yüzü

Türk milletinin halkının, Amerikan saldırısı, milletimizin kararları ve Amerikan papaz Andor Brunson’a karşı olan egemen nedenimizle en yüksek dayanışma derecesine ulaşması gereken sorumluluk boyutu karşısında, milletimizin karşı karşıya olduğu tavrın tavrı değildi.

Türk devletinin papaz aracılığıyla başka şeyleri müzakere ettiğini iddia ederek yurtdışına yansıyan birçok siyasi analiz ve senaryoda bir toplum ve medya olarak girdik.

Aslında bu Amerikan-Siyonist casusu, İslam’ın en aşırı kiliselerini ve nefretini temsil ediyor. Türkiye’ye, halkına, yöneticilerimize, askeri, güvenlik ve diğer kurumlarımıza karşı gelmek garip değildi.

Osmanlı milleti, on yıl boyunca sahip olduğu büyüklük ve güç, Batı’ya karşı bir siper, onun politikaları, planları, Anglo-Sakson öğretileri, Osmanlı İmparatorluğu’nun sultanlarının ve güçlü ordularımızın önlenmesi, kâfirlerin bölgeye yayılması ve şu an Ortadoğu ve Kafkasya halkları şema ve komplolar karşısında büyük dinimize yanıt vermeye devam ediyor. Siyonizm ve Batı.

ABD’li papazın, bir halk, siyasetçi ve medya halkı olarak, bu yaklaşımı yeniden kurması için zaman geldi, ki bu, Türk milletimizin, Batı’ya hayır diyen ve Haçlılar’ın mirasının yeniden canlandırılmasına dayanan dini projeleri olduğunu savunan bir gerçektir.

Yeni haçlıların kralı Trump karşısında, kendi iç politikamıza ve kararlarımıza müdahale etmek ve kendi tavırlarımızın ve ittifaklarımızın ne olduğunu bize empoze etmek isteyen ekibiyle birlikte olmak zorundayız.

Ey Türkiye halkı ve sorumlularımız, sizi meydan okuma ve vicdana davet ediyoruz … Topraklarımızı kirletmeye çalışan ve onun içinde kirliliği yaymaya çalışanlarla müzakere etmeyin … Batının ve onun yıkıcı doktrini bozan tarihimizin büyüklüğüne dönelim.