Alman politikacıların kişisel verileri online ortamda sızdırıldı

Yüzlerce Alman siyasetçi, ünlü ve halka açık kişiye ait hassas veriler, ülkenin tarihinin en büyük sızıntılarından biri olduğu düşünülen bir Twitter hesabıyla çevrimiçi olarak yayınlandı.

Çok büyük belge önbelleği, kişisel telefon numaraları ve adresleri, dahili parti belgelerini, kredi kartı bilgilerini ve özel sohbetleri içerir.

Bir hükümet sözcüsü Martina Fietz, kaçakların Avrupa, ulusal ve bölgesel parlamentolardakiler de dahil olmak üzere her seviyedeki politikacıları etkilediğini söyledi. “Alman hükümeti bu olayı çok ciddiye alıyor” dedi ve sahte belgelerin önbellek arasında olabileceğini ekledi.

Belgeler Aralık ayında çevrimiçi yayınlandı ancak Perşembe gecesi yalnızca gün ışığına çıktı.

Bir Alman sözcüsü, şansölyeden hassas bir bilgi sızıntısı alınmadığını söylese de, Angela Merkel ‘e birkaç mektup yazdı, belgeler arasında, e-posta adreslerini ve faks numarasını açıkladı. Kabine üyeleri ve Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier de etkilenenler arasındaydı.

Raporlar, Almanya için en sağdaki Alternatif (AfD) dışındaki tüm ana Alman siyasi partilerin vurulduğunu söyledi.

Merkel’in Hıristiyan Demokratları (CDU), Bavyera kardeş partileri, Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) ve Sosyal Demokratlar (SPD), liberal Özgür Demokrat partide olduğu gibi, Perşembe gecesi belgelerin hasar ve gerçekliğini değerlendirmek için harcadı , Sol parti ve Yeşiller.

Bild gazetesi, sızıntıların 405 CDU-CSU siyasetçisinden, 294 SPD siyasetçisinden, 105 Yeşil, en az 82 Sol parti üyesinden ve 28 FDP milletvekilinden bilgi içerdiğini söyledi.

Hiçbir AfD politikacısının etkilenmemesi, aşırı sağ sempatizanların sızıntıların ardında olduğu yönündeki spekülasyonları teşvik etmedi.

Alman Yeşil parti lideri Robert Habeck, aile üyeleriyle yaptığı kişisel sohbet kayıtlarının internette yayınlandığı rapor edildiğinden sızıntıdan en çok etkilenenler arasındaydı.

Diğer raporlar, kimlik kartı fotoğraflarının, otomatik ödeme kayıtlarının ve aile fotoğraflarının söz konusu belgeler arasında olduğunu söyledi. Yayınlanan kesin veri yelpazesi, muhtemelen birden fazla kaynaktan geldiği anlamına gelir.

Verilerin çoğu otantik olarak değerlendiriliyor, ancak bazılarının sahte olabileceğine dair öneriler vardı. SPD milletvekili Florian Post, Alman haber ajansına dpa’ya, iletişiminden geldiği söylenen mesajlardan en az birini görmediğini söyledi.

Sızıntı, 1 Aralık’ta Twitter hesabı @ –0bit’in bir günlük takvim tarzında günlük olarak bağlantılar yayınlamaya başladığında ortaya çıktı.

TV ünlüleri Jan Böhmermann ve Christian Ehring, aktör Til Schweiger, YouTube yıldızı LeFloid ve rapçi Sido dahil olmak üzere Alman ünlüler ve gazeteciler hedef alındı. 20 Aralık’tan itibaren hesap politikacıların verilerini tweetlemeye başladı.

Aceleci bir şekilde Cuma günü kapatılan hesabın, 18.000’den fazla takipçisi olduğu iddia edildi. Faaliyetlerini “güvenlik araştırması” ve “hiciv ve ironi” olarak nitelendirdi ve Hamburg merkezli olduğunu söyledi.

Noel tatili boyunca 10 günden fazla bir süre boyunca fark edilmeden kalabildiği gibi, sızıntılar için bir neden belirsizliğini koruyor. Spiegel, Twitter hesabının çok sağ nefret söylemini yaymak için bilinen bir site olan anonymousnews.ru dahil sadece birkaç kişiyi takip ettiğini bildirdi.

Bir içişleri bakanlığı sözcüsü, belgelerin Alman parlamentosuna dış saldırı saldırısı yoluyla mı, yoksa içeriden biri tarafından mı alındığını söyleyemedi. Almanya’nın bilgi güvenliği federal ofisi (BSI) “Mevcut bilgilere göre hükümet ağları hedeflenmedi” dedi.

İçişleri bakanlığı tarafından dile getirilen bir açıklama, bilgisayar korsanlarının çalınan şifrelerin bir listesini aldıktan sonra özel e-postalara ve sosyal medya hesaplarına erişim kazandıklarıydı.

İçişleri Bakanı Horst Seehofer Cuma günü yaptığı açıklamada, “İlk analizden sonra, bulut hizmetlerine, e-posta hesaplarına veya sosyal ağlara giriş bilgilerinin yanlış kullanılmasıyla elde edilen verilere ilişkin birçok kanıt olduğuna işaret ediyoruz” dedi. “Şu anda hiçbir şey parlamento sistemine veya hükümetin tehlikeye atıldığına işaret etmiyor.”

Sızan verilerin bir kısmı, Alman parlamentosuna yapılan daha önceki bir saldırı saldırısı sırasında elde edilmiş olabilir. 2015 yılında, BSI, korsanların sisteme casus yazılım yüklediği ortaya çıktıktan sonra meclis intranetini bir büyü için kapattı.

Geçtiğimiz yıl hükümet, siber saldırının dışişleri bakanlığının bilgisayar ağını hedef aldığını söyledi. O sırada, her iki saldırı Rus hackerlara suçlandı, Kremlin’in reddettiği suçlamaları.

Geçtiğimiz günlerde güvenlik görevlileri APT28’i işaret etmiş, bir Rus hack grubu uzmanı bir Rus casus ajansıyla yakın bağları olduğunu ve 2016 ABD başkanlık seçimlerinden önceki bir saldırıdan sorumlu tutulduğunu söylüyor.

Cuma günkü açıklamalarda, BSI tarafından çevrimiçi izinsiz girişlere verilen bir yanıtı koordine etmek üzere 2016 yılında kurulan Alman ulusal siber savunma ajansının acil toplantısı başlatıldı. Bild, Alman istihbarat teşkilatları da olayı soruşturmada ABD istihbaratından yardım istedi.

Alman siyasetçiler sızıntılarda şok yaşadıklarını ve arkalarındakilerin demokrasiye halkın güvenini baltalamak niyetinde olduklarını kabul etti.

Adalet Bakanı Katarina Barley, “Bunun arkasında her kimse, demokrasimize ve kurumlarına olan inancımıza zarar vermek istiyor” dedi.

SPD genel sekreteri Lars Klingbeil, “[Sorumluları] politikacıları korkutmak istiyor” dedi. “Bu başarılı olmayacak.”