Beylikdüzü’nde yaşayanlar anlatıyor: ‘Başkan klasik CHP’li değil, her yere Atatürk büstleri dikmedi’

31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçim öncesi partiler, bir yandan ittifak arayışlarına girerken; diğer yandan il ve ilçelerde aday belirleme çalışmalar

Milli Savunma Bakanlığı’ndan açıklaması
Three Reasons to Use a Paper Writing Service Online
Türkiye, ABD’yi Trump’ın ekonomik yıkımı konusundaki tweet’in ardından “ortaklığı onurlandırmaya” davet ediyor

31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçim öncesi partiler, bir yandan ittifak arayışlarına girerken; diğer yandan il ve ilçelerde aday belirleme çalışmaları devam ediyor.  İstanbul, her yerel seçim öncesinde olduğu gibi yine muhalefet partilerinin iştahını kabartıyor.

AKP’de İstanbul adaylığı için eskinin Başkabanı, şimdinin ise TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın adı geçerken; CHP’de ise hâlihazırda Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yapan Ekrem İmamoğlu’nun ismi ağır basıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) adaylığı için adı geçen İmamoğlu’nu kendi ilçesinde yaşayanlara sorduk. Başkanı beğenenler ve destekleyenler olduğu gibi, eleştirenler de var.

Gençler ve emekliler; ilçenin son dört senede çok değiştiğini, kültürel anlamda birçok merkezin ve kafelerin açıldığını vurgularken; ortak görüş her kesimden insanı kucaklaması. Eleştirenler ise, bazı mahallere yatırımın daha az yapıldığından, ulaşım sorunundan, ‘eskortlardan’ ve aşırı kar yağdığında yaşanan sorunlardan bahsediyor.

2014 yerel seçimlerinde CHP’nin AKP’den aldığı tek belediye olan Beylikdüzü’nde belediye başkanlığı yapan Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz sene Kadir Topbaş’ın istifasıyla boşalan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı’na aday olmuş, İBB Meclisi’nde yapılan seçimin üçüncü turunda Mevlüt Uysal’a 179 oya karşılık 125 oyla kaybetmişti.

Beylikdüzü, 2008 yılında çıkarılan kanunla ilçe oldu. 2009 yerel seçimlerinde AKP adayı Yusuf Uzun, bin oydan az farkla belediye başkanı seçildi. 2014’te ise CHP adayı Ekrem İmamoğlu, AKP’ye 15 bin oy fark atarak, yerel seçimde AKP’den CHP’ye geçen tek belediyenin başkanı olarak göreve başladı.

İmamoğlu’nun görev süresinde yaptıklarını ve İstanbul için adının geçmesini Beylikdüzü’nde yaşayanlara sorduk.

Söğütlüçeşme’den metrobüsle gittiğimiz Beylikdüzü’ne tam 40 durak sonra varıyoruz Öyle ki, hava sıcaklığı bile değişiyor. Üşüdüğümüzü hissediyoruz.

İlçeyi gezerken ilk olarak deprem mağduru Atilla bey’e rastlıyoruz.

Atilla Bey 61 yaşında ve 1999 depreminden bu yana ilçede yaşıyor. Deprem sırasında Avcılar’daki evi hasar görünce Beylikdüzü’ne tanışmış. Barış mahallesi’nde ikamet ediyor. Kendisi belediye başkanını değerlendirirken; Beylikdüzü’nün gelişiminden pay biçiyor:

“İnsanlar neden buraya gelmeye başladı? Ev fiyatları son 10 yılda 10 katına çıktı. Düzenli, rahat ve huzurlu bir yer burası. CHP belediyesi olduktan sonra, sokaklar daha temiz. AKP çalışıyor diyenler, gelsinler, görsünler. Şikâyet eden vardır ama yapılanlar görülüyor. Yaşam Vadisi Parkı ortada. Herkes huzurlu geziyor. Eskiden bunlar yoktu. Birileri millet bahçesi diye bağırmadan çok önce vardı. Birkaç sene önce daha güzeldi çünkü bu kadar kalabalık yoktu. Burası güzelleşince nüfus arttı.”

Atilla bey’e eleştirdiğiniz bir şey yok mu diye sorduğumuzda ise, “olmaz mı” diyerek;  ilçenin zamana ihtiyacı olduğunun ve başkanın İBB başkanı olma ihtimaline bir yandan sevindiğini bir yandan da üzüldüğünü söylüyor:

“Eleştirilerim var ama Ekrem Bey önceki belediye başkanının milyon liraları bulan borçlarını temizlemekle uğraştığı için, zaten bir süre iş yapamadı. Sonra yavaş yavaş başladı. Ben, burada peşkeş çekilen yerler görmedim. Elbette bazı mahalleler diğerlerine göre daha az gelişti. Buna rağmen inanıyorum ki; bu yapılanlar devam etse, oralar da gelişir. Başkan ideolojik bir insan değil, sadece hizmet odaklı ve insan ayırmıyor. Kime sorarsanız; aynı şeyi diyecektir. Umarım İBB başkanı olur ve İstanbul’a iyi bir başkan kazandırırız.”

Elvan Hanım ise yedi yıldır Adnan Kahveci mahallesi’nde ikamet ediyor. Kendisine market alışverişi dönüşünde rastlıyoruz. Ev hanımı olan Elvan Hanım, kocasının emekli ikramiyesine birikimlerini ekleyerek, sessiz ve sakin bir yerde yaşamak arzusuyla buraya taşınmış. Elvan Hanım belediye başkanını altyapı hizmetleri konusunda eleştirmekten geri durmazken, ilçedeki gelişmeleri de göz ardı etmiyor:

“Kar yağınca burada hayat duruyor. Buranın karı İstanbul’a benzemez. Perişan eder. Hala bir çözüm bulamadılar. Bu konuda çok eleştiriyorum. Ama hakkı var, birçok konuda iş yaptı. Eskiden oturacak yer yoktu, şimdi etraf düzgün insanların gittiği kafelerle, parklarla doldu. Gençlere yatırım yapıyor. Kültür merkezleri açıyor, onların görüşlerini alıyor. Bizi boşverin, gençler bizim geleceğimiz. Zor ama umarım İstanbul’u kazanır. ”




Elvan Hanım’ın rahatsız olduğu bir diğer konu ise, Twitter’a Beylikdüzü yazıldığında en çok karşımıza çıkan sayfalardan olan‘eskortlar’:

“Çok eskort var. Tertemiz genç kızlar eskortluk yapıyor. Yeni yapılan sitelerde sayıları çok fazla. Görünüşte anlamıyorsun ama bir bakıyorsun ki, eskort. Kaç kere polise, belediye başkanına şikâyet ettik.  Kavgalar, atışmalar oluyor. Acilen çözülmesi lazım.”

Metrobüste Beylikdüzü durağında indiğimizde karşımıza Marmara Park çıkıyor. Hafta sonları ilçede yaşayanların uğrak noktası olan yerlerden bir alışveriş merkezi. AVM’nin çevresinde Hazal ve İlkay çiftine rastlıyoruz. İkisi de bankacı. 2006 senesinde evlenerek Beylikdüzü’ne taşınan çifte belediyeyi sorduğumuzda; Hazal hanım ilk olarak olumlu yanlarını sayıyor:  

“Evlendiğimizde, paramız yoktu, bir nevi mecburiyetten, Şişli gibi bir yerden buraya geldik. İlk başta çok tedirgindik, ayak uydurabilir miyiz diye. Sonra maddi durumumuzu düzeltince, buradan taşınmak yerine ev aldık. Evler şimdi çok pahalı ama o zamanlar ucuzdu.  İlçenin en büyük problemi, ulaşım. Şimdi daha iyi ama eskiden berbattı. Biz hem AKP hem CHP dönemini gördük. Başkan klasik CHP’li değil, her yere Atatürk büstleri dikmedi. Köpeğim var ve hiçbir sorun yaşamıyorum. Bence Ekrem Bey her kesime de ulaşabiliyor. Çevremde AKP’ye oy veren çok kişi, Beylikdüzü için CHP’ye oy veriyorlar. Tarafsız olduğunu düşünüyorum.”

İlkay Bey ise sahil tarafının yeni halini çok beğendiğini, çocuklara yönelik birçok proje geliştirildiğini ifade ederek, ilçenin en önemli sorunun Türkiye geneli gibi işsizlik olduğunu vurguluyor:

“Burada iş sahası çok az. Sanki sakin bir yer hedeflenmiş ama çok fazla olmasa da, belli iş sahaları yaratılsa çok güzel olur. Çünkü İstanbul’un merkezine uzak olduğu için, Beylikdüzü’nden işe gitmek çok zor oluyor. Düşünün en az 25 durak metrobüsle. Sahili çok beğendim. Eskiden izbeydi, kimse gitmezdi. Şimdi yeşillik dolu. Boğaz’da kahvaltı edeceğime, kendi sahilime gidiyorum. Çimenlerde uzanıyorum. Çocuklar için de belediye projeleri var, kreşler var. Ben çok düşünmek zorunda kalmadığım belediyeleri seviyorum. Herkes işini yapsın, partisi önemli değil. Kar yağdığında arabalarımız yolda kalmasa çok daha güzel olur. Altyapı sorunları az da olsa devam ediyor. Özellikle merkezde olmayan mahallelerde.”

 

Beylikdüzü’nde de İstanbul’un her yerinde olduğu gibi sokak satıcılarına rastlamak mümkün. Adem Bey Beylikdüzü son durakta mendil, su gibi küçük şeyler satarak yaşamını devam ettirmeye çalışan görme engelli bir birey. Hatice Hanım da kendi yaptığı örgüleri satıyor. Adem Bey belediyeden memnun olduğunu ifade ediyor:

“Zabıtalar bana dokunmadığı sürece, mutluyum. Benim hayattan başka bir beklentim yok. Biz zaten genel olarak Türkiye’de zorluk çekiyoruz. Bunun bu ilçeyle alakası yok. Sadece son zamanlarda buranın çok fazla kalabalık olduğunu biliyorum. Eskiden in cin top oynardı. Demek ki, insanlar seviyor ve geliyor.”