Bugün Nutuk'un doğum günü... #Nutuk91Yaşında etiketi Twitter'da trend oldu Nutuk, Mustafa Kemal Atatürk’ün 15 Ekim 1927 tarihinde CHP kurultayında ya
Bugün Nutuk’un doğum günü… #Nutuk91Yaşında etiketi Twitter’da trend oldu
Nutuk, Mustafa Kemal Atatürk’ün 15 Ekim 1927 tarihinde CHP kurultayında yaptığı konuşmanın metnidir. Söylevinin son kısmı olan gençliğe hitabında, Nutuk’un felsefesi hakkında ipuçları vermiş; geçmişi anlatıp aynı zamanda gelecekte olabilecek tehlikeleri önceden sezmemiz için alınacak derslerden bahsetmiştir.
Nutuk, Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarih olan 19 Mayıs 1919’dan, Cumhuriyet sonrası inkılap dönemine kadarki (1927) zaman diliminde olan olayları anlatmaktadır.
Eser yazıldığı dönemde Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün 15 – 20 Ekim 1927 tarihleri arasında yerli ve yabancı basın mensuplarının da katıldığı partisinin 2. yılında okuduğu yaklaşık 900 sayfalık bir kitaptır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu dönemle ilgili en temel resmi tarih kaynağı olmak niteliğindedir.
Türk Gençliğine bıraktığım emanet
“Saygıdeğer Efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve teferruatlı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikâyesidir. Bunda milletim için ve gelecekteki evlâtlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem kendimi bahtiyar sayacağım.
Geniçier önemi
Ey Türk Gençliği!
Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. Gelecekte bile seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır.
Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın durumun olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin!
Bu olanak ve koşullar hiç uygun olmayan bir durumda kendini gösterebilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetini yıkmak isteyecek düşmanlar, dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir galibiyetin,bir gücün temsilcisi olabilirler.
Zorla veya hile ile kutsal yurdun bütün şehirleri teslim alınmış, bütün işletmeleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesi işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olanı ise, ülkede iktidara sahip olanlar gaflet, sapkınlık ve hatta ihanet içinde olabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirerek düşmanla işbirliği yapabilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezik ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin evladı! İşte bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”