Afrika İle İş Birliğimize Önem Veriyoruz

"SAVAŞLARIN YÜKÜNÜ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ÇEKİYOR" Zengin batılı devletler mültecileri ölüme açlığa mahkum edenler imkanları yok denecek kadar kısıt

Yumurta Üreticilerinden Gelen Uyarı 1 Aylık Yumurt astoğumuz kaldı Katar Türkiye’nin Çin’den İlk Olduğuna Vurguladı
II. Dünya Savaşı Mor Kalp alıcısı Gürcistan’da 100 oldu
Cinsel İstismarı Ve Çocukları Kaçırması

“SAVAŞLARIN YÜKÜNÜ GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ÇEKİYOR”

Zengin batılı devletler mültecileri ölüme açlığa mahkum edenler imkanları yok denecek kadar kısıtlı Afrika ülkeleri milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapıyor. Sanılanın aksine dünyada savaşların ve göçlerin yükünü gelişmekte olan ülkeler çekiyor. Küreselleşmeyi, hayatın her alanında hissediyoruz. Kimi batılı ülkeler küreselleşmeyi tek tipleşme olarak algılıyor.

“SİHA İSTEDİK, KONGRE MÜSAADE ETMİYOR DEDİLER”

Milletinizi enflasyon yükünden kurtarmak istediğinizde karşınıza belirli kalıplar sınırlar çıkarılıyor. Karşınıza hep belirli kalıplar sınırlar çıkar. Bu çevreler savunma gibi stratejik konularda tüketici konumundan üretici konumuna geçmenizi istemezler. Nükleer güç santraline sahip olmanızı istemezler.

Tek tipçi dayatmalardan birçok ülke nasibini alıyor. Afrika ülkeleri haketmedikleri muamele ile karşılaşıyor. Bugünlere kirli pazarlıklarla değil, bedel ödeyerek geldik. Savunma sanayii alanında önemli başarılara imza attık. Yüzde 80’lere varan dışa bağımlılığı yarı yarıya indirdik. Silahlı insansız hava aracını istediğimiz zaman kongre müsaade etmiyor dediler. Kötü komşu ev sahibi yapar.”

Erdoğan’dan Afrika’ya milli para ile ticaret çağrısı

“Afrika ile iş birliğimize önem veriyoruz”

Türkiye olarak, Afrika kıtasıyla iş birliğine büyük önem verdiklerini belirten Erdoğan, Başbakanlığı döneminde, 2005 yılını “Afrika yılı” olarak ilan ettiklerini hatırlattı.

Erdoğan, o günden bugüne temponun artarak devam ettiğini dile getirerek, göreve geldiklerinde Afrika’da 12 büyükelçilik varken, bugün 41 büyükelçiliğin bulunduğunu ve bu sayının artarak devam edeceğini söyledi.

“Kazan-kazan” ve eşit ortaklık temelinde karşılıklı saygıya dayalı ilişkileri her alanda ilerletmeyi arzu ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Bu anlayışla göreve geldiğimiz günden beri hiçbir ayrım yapmadan Afrika kıtasının tamamıyla iş birliğimizi güçlendirmenin gayreti içerisindeyiz. Afrika açılım politikamızı başlattığımız 2003 yılından bu yana gösterdiğimiz çabalarımızın meyvelerini, farklı alanlarda topladık.” diye konuştu.

Sadece Cumhurbaşkanlığı döneminde 21 farklı Afrika ülkesini ziyaret ettiklerini, bu ziyaretlerde heyetlerinde, iş adamları ve yatırımcıların da olmasına önem verdiklerini aktaran Erdoğan, yine aynı dönemde 16 Afrika ülkesinden devlet ve hükümet başkanını Türkiye’de misafir ettiklerini anımsattı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilki 2008’de İstanbul’da, ikincisi 2014’te Malabo’da olmak üzere, iki kez Türkiye-Afrika Ortaklık Zirveleri’ni düzenlediklerini, zirvenin üçüncüsünü 2019’da yine İstanbul’da tertip etmeyi planladıklarını aktardı.

“Geniş bir yelpazede iş birliğimizi derinleştirmeye çalıştık”

Kıtadakiler için büyük önem arz eden En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansları’nın dördüncüsüne ev sahipliği yaptıklarını, Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı ve tarihte ilk defa düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi’nin yine Türkiye’de gerçekleştirildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu zirveler öncesinde ve sonrasında tarımdan sağlığa, ticaretten üretime kadar farklı alanlarda birçok toplantının düzenlenmesini sağladık. DEAŞ, Eş-Şebab ve Boko Haram gibi terör örgütlerinin tehditlerinin arttığı bir dönemde, farklı inançlardan, farklı etnik ve kültürel kökenlerden dostlarımızın iştirakı ile yine ülkemizde zirveler, toplantılar icra ettik.

Diplomatik misyonlarımızın sayılarının artırılmasından askeri iş birliği anlaşmalarına, öğrenci burslarından turizm ve kalkınma yardımlarına kadar oldukça geniş bir yelpazede iş birliğimizi derinleştirmeye çalıştık. 10-15 yıl önce sadece belli bölgelerde, belli alanlarda görünür olan Türkiye, bugün dünyanın en yaygın 6. diplomatik ağına sahip ülkesi konumuna geldi.

Bu çerçevede kıtada göreve geldiğimizde az önce de ifade ettiğim büyükelçilik sayılarımızın artması, inşallah Afrika’nın tamamında her ülkede büyükelçiliğimizin olacağının teminatıdır. Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi, bir Afrika ülkesi olan Somali’de açtık.

Büyükelçiliklerimizin yanında TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları gibi kurumlarımızla kıtadaki varlığımızı yaygınlaştırdık. Afrika kıtasında ise 11 ülkede 12 müşavirimiz vardı, şimdiyse 26 ülkede 37 müşavirimiz var.”

“Bugünlere kirli pazarlıklarla değil, bedel ödeyerek geldik”

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan milli para ile ticaret çağrısı

“Biz bugünlere kirli pazarlıklarla değil, bedel ödeyerek geldik. Hürriyetimizi birileri bize altın tepside sunmadı. Bilakis biz dişimiz, tırnağımızla kazandık. Bilakis biz dişimizle tırnağımızla kazanırken, geleceğimizi de yine onunla inşa ettik.

Yenilmez denilen güçleri yenerek, bükülmez denilen bilekleri bükerek, kazanılması imkansız görülen nice mücadeleyi zafere taşıyarak, özgürlüğümüze yürüdük. Siyasi bağımsızlığımız için verdiğimiz mücadeleyi, şimdi ekonomik bağımsızlığımız için veriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayi alanında önemli başarılara imza attıklarını, 15 yıl önce yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığı bugün yarı yarıya indirdiklerini söyledi.

Türkiye’nin, silahlı insansız hava araçları gibi pek çok modern silahı üretir hale geldiğini belirten Erdoğan, “Bir zamanlar stratejik ortaklarımızdan kalkıp da silahsız hava aracı istediğimiz zaman bize verdikleri cevap ‘Kongre müsaade etmiyor’ idi. Fakat kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Şimdi biz bunu üretiyoruz.

Enerjide aynı şekilde dışa bağımlılığımızı düşürmek için nükleer güç santralleri dahil, farklı kaynakları şimdi biz devreye alıyoruz. Pazar çeşitliliğimizi arttırarak, sadece üretip satmak yerine uzun vadeli ortaklıklara gitmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

“Ülkelerimizi kur baskısından kurtaralım”

Türkiye’yi, bilhassa da ticareti döviz kurunun getirdiği risklerden kurtarmak istediklerini ifade eden Erdoğan, “Artık tüm Afrikalı dostlarıma, kardeşlerime söylüyorum; yerli para, milli para ile gelin ortak iş yapalım diyorum. Ülkelerimizi kur baskısından, döviz baskısından kurtaralım diyorum. Bu adımı atmak durumundayız.” dedi.

Son haftalarda yaşanan spekülatif saldırılar sonrasında bu meseleyi öncelikle gündemlerine aldıklarını anlatan Erdoğan, Rusya, Çin, İran gibi ülkelerle bir süredir yürüttükleri müzakerelerde belli oranda mesafe kaydettiklerini aktardı.

Süreç içinde bu noktada çok daha önemli başarılar elde edeceklerine inandığını belirten Erdoğan, sadece ana ticaret ortaklarla değil Afrika dahil, tüm ülkelerle milli paralar üzerinden ticareti geliştirmeye hazır olduklarını vurguladı.

Burada öncelikli sorunun zihniyeti değiştirmek, meselenin alternatif yollarının mümkün olduğuna inanmak olduğunu dile getiren Erdoğan, “Afrika’nın Madibası, Nelson Mandela’nın dediği gibi ‘Çoğu zaman bizi korkutan ışık değil, içimizdeki karanlıktır’, bunu bilelim.” dedi.

Türkiye olarak ikili menfaatler temelinde, kazan kazan anlayışı içinde her türlü iş birliğine hazır olduklarını, süratle karanlığın aydınlığa dönüştürülmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Sizlerin, ülkelerimiz arasındaki iş birliğini derinleştirmek, yeni ufuklara taşımak için tüm gücünüzü harcayacağınıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’nun, uzun soluklu bir beraberliğin dönüm noktalarından biri olmasını dileyerek sözlerini tamamladı.